Yıl sonunda ülke genelinde en çok konuşulan konuların başında asgari ücret zammı geliyor. 12 Aralık’ta gerçekleştirilecek olan ilk toplantısıyla başlayacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmaları, milyonlarca çalışan ve işveren tarafından yakından takip ediliyor. Gözler, bu görüşmelerde uygulanacak olan formüllere ve beklentilere çevrildi.
Uzmanlar ve çeşitli kaynaklar, hedeflenen ve beklenen enflasyon oranlarına göre bir zam yapılmasının muhtemel olduğunu belirtiyor. Bu doğrultuda, enflasyon ortalamasının dikkate alınması, ekonomik dengeleri ve çalışanların yaşam standardını koruma adına önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor.
İlk Toplantı ve Tartışılan Formüller
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan komisyonun ilk toplantısı, önümüzdeki cuma günü gerçekleştirilecek. Bu toplantı, asgari ücretin belli olmasında belirleyici olacak. Ayrıca, zam oranlarının belirlenmesinde en çok tartışılan konu ise, enflasyon ortalamasına göre artış yapılması yönündeki formülün benimsenip benimsenmeyeceği.
Enflasyon ve Yaşam Maliyeti Üzerine Yeniden Değerlendirme
Türkiye Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, köşe yazısında yeni asgari ücret konusunda üç farklı senaryoya dikkat çekti. Kasım ayı itibarıyla açlık sınırının 29.828 TL olduğu ve bir çalışanın yaşam maliyetinin ise yaklaşık 38.752 TL olarak hesaplandığını vurguladı. Bu veriler ışığında, yeni ücretin asgari ücretin altında kalmaması gerektiğine özellikle değindi.
Karakaş, “Açlık sınırının altında ücret kabul edilmez; buna yasal düzenlemeler de karşı çıkar. İdeal olan, en az 33.000–34.000 TL seviyelerinde bir ücret belirlenmesidir. Ayrıca, TÜRK-İŞ’in belirttiği yaşam maliyetine göre, asgari ücretin 40 bin TL’nin altında olmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.”
Hükümet ve İşverenlerin Öncelikleri
Hükümet, enflasyonla mücadele ve istihdamı koruma hedeflerine odaklanırken, düşük maliyetli ve rekabetçi bir ortamı tercih ediyor. Karakaş, hükümetin bu doğrultuda dengeli bir artış yapmayı planladığını belirtti. Diğer yandan, işverenlerin ise maliyetler ve rekabet gücü nedeniyle biraz daha sınırlı zamlar öngördüğü biliniyor.
Geleceğe Yönelik Beklenen Zam Oranları
Uzmanların hesaplamalarına göre, üç ana senaryo öne çıkıyor. En düşük artış %25 ile 27.600 TL seviyesinde olurken, orta seviyede artış %30 ile 28.700 TL’ye ulaşabilir. Cumhurbaşkanı’nın da desteklediği olası en yüksek oran ise 29.000 TL civarında tahmin ediliyor. İsa Karakaş, “Bu rakamlar, son zamanlarda yaptığım analizler ve piyasadaki gelişmelerle uyumlu. Bu civarlarda bir zam olasılığı yüksek.” ifadeleriyle beklentileri paylaştı.
