Yıl sonunda gerçekleşecek yeni asgari ücret görüşmeleri öncesinde, hazırlıklar hız kazanırken, söz konusu komisyonun yapısında planlanan revizyonlar gündemi belirliyor. Mevcut sistemde hükümetin temsilcilerinin sayısının azaltılması ve işçi ile işveren taraflarının söz konusu kararlardaki etkisinin artırılması, sürecin daha dengeli ve katılımcı hale gelmesini hedefliyor. Bu değişikliklerin, karar alma mekanizmalarında daha adil bir denge sağlayacağı öngörülüyor.
Komisyonun ilk toplantısı 12 Aralık’ta, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilecek. Alınacak kararlar ise yıllık rutin işlemler çerçevesinde, birkaç aşama ve çoğunluk oyuyla belirlenecek. Bu süreçte, tarafların en çok dikkate aldığı kriterler arasında enflasyon göstergeleri, yaşam maliyetlerindeki artış ve ekonomik göstergeler yer alıyor.
Mevcut ve Beklenen Ücret Seviyeleri
Mevcut asgari ücret, brüt 26 bin 5 TL ve net 22 bin 104 TL seviyesinde iken, 2026 yılı için tahmini artışlar net yüzde 20 ila 30 arasında değişiyor. İşverenin toplam maliyetinin ise, SGK primleri ve işsizlik sigortası fonlarıyla birlikte, yaklaşık 30 bin 621 TL civarında seyretmesi bekleniyor. Bu aralıkta, zam oranlarına göre yeni ücretler şu şekilde hesaplanıyor:

- Yüzde 20 artış: 26 bin 584 TL
- Yüzde 25 artış: 27 bin 630 TL
- Yüzde 30 artış: 28 bin 735 TL
Öte yandan, %28,5 ile %40 arasında değişen farklı zam senaryoları da hesaplamalarda yer alıyor:

- %28,5 artış: 28 bin 405 TL
- %30 artış: 28 bin 736 TL
- %35 artış: 29 bin 841 TL
- %40 artış: 30 bin 946 TL
Asgari Ücret Belirleme Süreci ve Etkenler
Belirleme aşamasında TÜRK-İŞ, TİSK ve hükümet temsilcilerinden oluşan toplam 15 üyelik ekip, genellikle dört toplantı sonunda kararını açıklıyor. Güncel değerlendirmelerde en temel kriterler şunlardır:

- Enflasyon oranları
- İşçilerin geçim giderleri ve yaşam standardı
- İşveren maliyetleri
- İstihdam seviyesinin korunması
- Genel ekonomik göstergeler ve büyüme oranları
Enflasyon ve Ekonomik Tahminler
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini %31–33 aralığında, Orta Vadeli Program’da ise %28,5 seviyesinde öngörülüyor. Bu oranlar, yeni asgari ücret artışının ana belirleyicisi olmaya devam ediyor. Ekonomik göstergeler ve yüksek enflasyon, artış oranlarını şekillendirirken, milyonlarca çalışan için yeni geçim sınırını belirlemek adına kritik öneme sahip.

Asgari Ücret Artışlarının Diğer Kalemlere Etkisi
Asgari ücretten alınan ücretler ve devlet katkıları, ücret skalalarını doğrudan etkileyerek diğer çalışanların maaş zamlarında da artışlara neden oluyor. Ayrıca, işsizlik maaşları, rapor ödemeleri, doğum yardımları ve çeşitli borçlanmalara ilişkin prim tutarları da buna bağlı olarak yükselecek. Bu gelişmeler, özellikle sosyal güvenceler ve tazminatlar gibi kalemlerde önemli artışlara yol açacak.

Özetle, yeni yıl öncesinde şekillenecek bu artışların, hem çalışanların yaşam kalitesi hem de ekonomik aktörlerin maliyet dengeleri üzerinde derin etkileri olacak. Sürecin her aşamasını yakından takip etmek ve olası gelişmeleri değerlendirmek, tüm taraflar açısından büyük önem taşıyor.






