Nöbetçi Eczaneler
TCMB’nin yılın sonunda yaptığı 150 baz puanlık faiz indirimi, piyasada ve ekonomide çeşitli yankılar uyandırdı. Yıl boyunca politika faizlerini azaltmaya devam eden Merkez Bankası, 2024’ün son toplantısında bu duruşunu sürdürerek arka arkaya indirimler gerçekleştirdi. Bu gelişmelerle birlikte, faiz seviyeleri ve enflasyon beklentileri yeni yılda nasıl şekillenecek sorusu gündemde yer almaya başladı.
Uzmanlar ve piyasa aktörleri, önümüzdeki yılın en önemli gündem maddesinin enflasyon olacağını belirtiyor. Özellikle erken seçim olasılığı, enflasyon ve faiz politikalarının seyrini doğrudan etkileyecek kritik bir faktör olarak öne çıkıyor. 2026 yılı, ekonominin rotasını belirlemesi açısından büyük önem taşıyor ve bu bağlamda riskler dikkatle izleniyor.
Merkez Bankası’nın Faiz Kararları ve Etkileri
Yıl sonunda alınan faiz indirimi, politika faizini %50’den %38’e düşürdü. Ayrıca, gecelik borç verme faiz oranı %42,5’ten %41’e, borçlanma faiz oranı ise %38’den %36,5’e geriledi. Bu karar, piyasa beklentileriyle uyumlu oldu ve ardından gerçekleşen açıklamada, ekonomideki enflasyon görünümüne dikkat çekildi.
Yapılan açıklamada, aylık enflasyonun 2024’ün kasım ayında beklentilerin altında olmasının ve gıda fiyatlarındaki durağanlığın altı çizildi. Ayrıca, ekonomik büyümenin yüksek gerçekleşmesi ve fiyatlama davranışlarındaki iyileşmeye rağmen, enflasyonun düşüş sürecinde risklerin devam ettiği vurgulandı.
2026’da Enflasyon ve Merkez Bankası’nın Duruşu
Merkez Bankası’nın yakın dönemde yaptığı açıklamalar, yeni yılda faiz indirimlerine ilişkin temkinli bir duruşu işaret ediyor. Enflasyonun kontrol altında tutulması amacıyla, adımların toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirileceği belirtilerek, enflasyonun ara hedeflerle uyumunu sağlamak için sıkı bir duruş sergilenebileceği kaydedildi.
Çeşitli ekonomistlere göre, 2026’nın ilk yarısında faizlerin daha fazla düşürülmesi konusunda piyasada beklentiler bulunuyor. Ancak, özellikle yılın ikinci yarısında enflasyonun yeniden yükseliş gösterebileceği ve erken seçim kararının bu sürece yön verebileceği öngörülüyor.
İş Dünyası ve Ekonomik Tahminler
Yıl sonunda gelen faiz indirimine rağmen, iş dünyası daha fazla rahatlama bekliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, indirim oranının yeterli olmadığını düşünse de, bunun politik açıdan önem taşıyan sembolik bir adım olduğunu belirtti. Fabrikaların maliyetlerini hafifletmek için faizlerin daha sürdürülebilir ve istikrarlı seviyelere inmesi gerektiği görüşündeler.
Ekonomistler, faiz politikasının enflasyona olan etkisinin zayıfladığını vurguluyor. DW Türkçe’ye açıklamalarda bulunan uzmanlar, özellikle erken seçim olursa veya ekonomi yönetimi strateji değiştirirse, faizlerin indirilmeye devam edebileceğini söylüyor. Ancak, enflasyon oranlarının özellikle hizmet sektöründeki fiyat artışlarının yüksek kalması nedeniyle hedeflenen seviyelere inmesi zor görünüyor.
Sonuç olarak, 2026 yılında ekonomi politikalarının, piyasa beklentilerinin ve olası siyasi gelişmelerin, enflasyon ve faiz oranlarının seyrini belirleyeceği öngörülüyor. Bu süreçte, hem uluslararası gelişmeler hem de iç politika riskleri dikkate alınmalı.