Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

2026 Lojistik ve Taşımacılık Sektöründe Öngörüler ve Güncel Gelişmeler

2026 lojistik ve taşımacılık sektöründe en yeni gelişmeler, trendler ve öngörüler hakkında kapsamlı bilgiler. Sektördeki güncel durumu yakalayın.

2026 lojistik ve taşımacılık

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Bilgehan Engin, 2026’nın daha öngörülebilir ve istikrarlı bir yıl olacağını belirtiyor. Jeopolitik gelişmelerin oturduğunu ve bu doğrultuda olası risklerin ve fırsatların nasıl şekilleneceğini öngörmeye çalıştıklarını söylüyor. Özellikle Suriye, Irak ve Ukrayna krizleri gibi önemli bölgesel olayların kısa vadeli etkilerinin azaldığını ve belli bir dengeye oturmayı beklediklerini ifade ediyor.

Türkiye’nin taşımacılık alanında dört temel modda faaliyet gösterdiğini hatırlatan Engin, kara, hava, deniz ve demir yolu taşımacılığının tamamının etkin şekilde kullanıldığını vurguluyor. Türkiye’nin özellikle deniz yolları açısından önemli limanlara sahip olduğunu ve deniz filosunun küresel ölçekte büyüdüğünü belirtiyor. Ancak jeopolitik gelişmelerden kaynaklanan riskler nedeniyle deniz yolu taşımacılığında görülen gerilemeden bahsediyor.

Diğer yandan, hava kargo ve demir yolu taşımacılığı son dönemde ülkenin yaptığı altyapı yatırımlarıyla daha ön plana çıkmış durumda. Özellikle İstanbul Havalimanı ve Turkish Cargo’nun yatırımlarının, hava kargo kapasitesinde önemli gelişmeler sağladığını söylüyor.

“Hava kargo, 2024 ve 2025 yıllarında yaklaşık %2,5-3 oranında büyüdü ve dikkate değer bir performans sergiledi.” diye ekliyor. Türkiye’nin bu gelişmelerden aldığı payın, özellikle tonaj ve destinasyon çeşitliliği açısından arttığını belirtiyor.

Ancak 2025 yılı, sektör açısından bazı zorluklar ve meydan okumalarla geçti. Engin’e göre, dünya genelinde talep yavaşlamış ve özellikle deniz yolu taşımacılığı karlılığı azalmış durumda. Bu da sektörün genel kâr marjlarını olumsuz etkiliyor. Ayrıca, küresel krizler ve jeopolitik riskler de taşımacılık maliyetlerini yükselten faktörler arasında yer alıyor.

Özellikle Süveyş Kanalı ve jeopolitik gelişmeler sektörün en önemli gündem maddeleri arasında olmaya devam ediyor. Engin, bunun sektörü etkileyen en büyük riskler arasında olduğunu ve maliyetleri artırdığını vurguluyor. Süveyş Kanalı’nın önemi, projelerin ve taşıma maliyetlerinin şekillenmesinde kritik bir rol oynuyor ve zaman zaman çözümsüzlüklerle karşılaşılıyor.

Türk iş dünyası ve lojistik sektörü için Suriye’de istikrar sağlanmasının kritik olduğu konusunda hemfikirdir. Engin, bu konuda şu görüşleri paylaşıyor: “Türkiye, hem ekonomisini hem de lojistiğini güçlendirmek için Suriye’de barış ve istikrara büyük önem veriyor. Irak ve Suriye’deki yatırımlarımızı sürdürebilmek adına bölgesel istikrar büyük bir öncelik.” Aynı zamanda, Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili planlarını da dile getiriyor. Bu projenin, hem Irak hem de Suriye ile ilişkilerde yeni lojistik ve ulaşım imkanları oluşturacağına inanıyor.

Engin, Kuzey-Güney koridorunun önemi üzerinde duruyor ve bu koridorun, Hazar Gölü, Karadeniz ve Gürcistan’ın da rolünü etkileyecek şekilde Türkiye ve Azerbaycan eksenine kayacağını söylüyor. Bu gelişmelerle birlikte Orta Asya ülkelerinin yük taşımacılığı açısından Türkiye’nin daha merkezi bir rol üstleneceğine değiniyor. Ayrıca, Çin ve Hindistan gibi büyük üretim merkezlerinin de, yüklerinin Avrupa’ya ulaşımında Türkiye üzerinden yapılacağına dikkat çekiyor.

Ancak, 2026 yılı sektör açısından zorluklarla dolu olacak gibi görünüyor. Engin, operasyonel açıdan bu yılın birçok açıdan daha zor geçeceğini söylüyor. Dünya ekonomisindeki yavaşlamanın ve talebin azalmasının, özellikle navlun ücretlerini olumsuz etkileyebileceğine işaret ediyor. Navlunların ve taşımacılık kapasitesinin, bu yıl orta seviyelerde seyretmesini bekliyor.

Son olarak, 2026’nın daha öngörülebilir ve istikrarlı bir yıl olması bekleniyor. Jeopolitik gelişmelerde önemli ilerlemelerin ve bölgesel barışın, sektörün genel görünümüne olumlu katkılar sağlayacağı öngörülüyor. Özellikle Suriye ve Irak’ta sağlanacak istikrarın, lojistik ve taşımacılık sektörüne yeni fırsatlar yaratması bekleniyor.