Meclis’te bütçe görüşmeleri başladı ve önemli tartışmalar ilerliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bütçe sunumunda ekonomimizin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. 2026 yılında enflasyonun %20 seviyesinin altına indirilmesi ve fiyatlama davranışlarının kalıcı biçimde kırılması temel önceliklerimiz arasında yer alacaktır. Ayrıca, 2027’den itibaren enflasyonun tekrar tek haneli rakamlara düşürülmesi hedefleniyor.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında gerçekleşen oturumlara; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, siyasi parti liderleri ve milletvekilleri katılım gösterdi. Toplantı öncesinde, siyasi liderler arasında samimi tokalaşmalar ve karşılıklı saygı gösterileri gerçekleşti. Özellikle MHP Lideri Devlet Bahçeli, oturum öncesinde diğer liderlerle tokalaştı ve ortak diyalog ortamı sağlandı.
Meclis Başkanı’nın Değerlendirmeleri ve Çalışma Süreçleri
Numan Kurtulmuş, bütçe sürecinin yaklaşık 40 gün sürdüğünü ve planlama kapsamında 21 birleşim ve 77 oturumda yaklaşık 240 saatlik yoğun tartışmalar gerçekleştirildiğini belirtti. Bu diyaloglar sonucunda, 271 milletvekilinin yaklaşık 1353 kez söz aldığı ve görüşlerini Paylaştığı kaydedildi. Kurtulmuş, ayrıca, TBMM’nin 28. döneminin hem ülke hem de tarih açısından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Özellikle, terörle mücadele kapsamında gerçekleştirilen çalışmaların demokratik olgunlukla sürdürüldüğüne dikkat çekildi. Çeşitli komisyonda yürütülen ve toplumun tüm kesimlerinin dinlendiği çalışmalar, çözüm odaklı ve yapıcı bir atmosferde gerçekleşti. Bu kapsamda, ilgili komisyonların hazırlayacakları raporların, ülkenin demokratik standartlarının yükseltilmesinde önemli rol oynayacağı umut ediliyor.
2026 Yılı Bütçe Hedefleri ve Ekonomik Perspektif
Cevdet Yılmaz, bütçeye ilişkin detaylar ve hedefleri açıklarken, 2026’nın “OVP’nin en kritik yılı” olduğunu vurguladı. Bu yıl içinde gerçekleştirilecek yapısal dönüşümlerin ve reformların hem ekonomik hem de sosyal alanda büyük etkiler yaratacağı ifade edildi. Yılmaz, “2026, yüksek gelirli ülkeler seviyesine ulaşmak için önemli bir eşik olarak görülüyor” diyerek, “bu yolculuk, ülkemizi daha gelişmiş ve rekabetçi hale getirecek” şeklinde sözlerini tamamladı.
Makroekonomik Gelişmeler ve Küresel Ekonomiye Bakış
Son 25 yılda küresel ekonomide yaşanan gelişmelerin ve değişikliklerin detaylarına değinen Yılmaz, özellikle son beş yılda yaşanan belirsizliklerin ve kesintilerin, dünya ticareti ve finansal hareketler üzerinde büyük etkiler bıraktığını belirtti. Korumacılık eğilimleri ve enerji krizleri, global tedarik zincirlerini önemli ölçüde zayıflatmış durumda. Gelişmiş ülkelerin ekonomilerinin bu yeni dönemde performansını sürdürebilmesi için ekonomistler çeşitli yöntemler arıyor.
Türkiye ekonomisi ise, küresel zorluklara rağmen, istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme performansını devam ettiriyor. 2024 yılı sonunda, büyüme oranının %3,3 olacağı öngörülüyor ve ülkenin kişi başı gelir seviyesi yükseliyor. Türkiye’nin uluslararası arenadaki ekonomik sıralaması ise, 2024’te dünyanın 17. büyük ekonomisi konumunda olacak. Bu gelişmeler, ülkemizin kalkınma ve ilerleme yolunda attığı adımların somut göstergeleri olarak öne çıkıyor.
Enflasyon ve Hedefler
Yılmaz, enflasyonun %20’nin altına düşürülmesinin 2026 hedefleri arasında olduğunu belirtti. Bu doğrultuda, uygulanan sıkı para politikaları ve disiplinli bütçe uygulamaları sayesinde, enflasyonun kalıcı biçimde düşüş trendine gireceği ifade edildi. Kasım 2025 itibarıyla tüketici enflasyonu %31,1 seviyesine gerilemiş olup, temel mal enflasyonu %18,6’ya ulaşmıştır. Amacımız, 2027 itibarıyla enflasyonu tekrar tek hanelere indirmek
ve bu alandaki uzmanlar, fiyat istikrarı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda bu sürecin kararlılıkla devam edeceğine inanıyor.
Türkiye’nin Dış Ticaret ve Finansal Durumu
Yılmaz, Türkiye’nin 2024, 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin ithalat ve ihracat rakamlarını açıkladı. 2026 yılı için öngörülen ithalat miktarının yaklaşık 270,6 milyar dolar olduğu ve dış ticaret dengesinin bu yılı pozitif yönde etkileyebileceği ifade edildi. Ayrıca, Merkez Bankası’nın rezervlerinin 183,2 milyar dolar seviyesine ulaşması ve CDS risk primlerinin düşüşü, ülkenin finansal istikrarını gösteren önemli göstergeler olarak göze çarpıyor.
Mali Disiplin ve Bütçe Hedefleri
2026 bütçesinde, toplam giderlerin yaklaşık 18 trilyon 979 milyar lira, gelirlerin ise 16 trilyon 266 milyar lira olması planlanıyor. Bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı %3,5 civarında öngörülürken, faiz giderlerinin toplam bütçeye oranı ise %3 seviyesinde kalacak. Hedefler arasında, 29 milyar lira faiz dışı fazla sağlamak ve bütçe disiplinini korumak yer alıyor. Personel ve cari giderler gibi temel kalemlerde de ciddi iyileştirmeler yapılacak.
Farklı Kesimlere Yönelik Artırımlar ve Sosyal Politikalar
Hükümet, tüm vatandaşların yaşam kalitesini artırmak adına gerekli adımları atmaya devam ediyor. Kamu çalışanlarının maaş artışları, en düşük emekli maaşları ve diğer sosyal haklardaki iyileştirmeler, ülkedeki refah seviyesinin yükselmesine katkı sağlıyor. İç ve dış politikada sürdürülebilir istikrar sayesinde, hem ekonomik hem de sosyal alanda önemli kazanımlar elde edilmeye devam ediliyor.
Sunumların ardından, siyasi partilerin bütçe ile ilgili değerlendirmeye devam edecekleri öngörülüyor. Bu süreç, ülkemizin ekonomik ve demokratik gelişimini destekleyen önemli bir aşamayı temsil ediyor.
