Antonio Costa, Gazze’de yaşanan insani kriz ve açlık gibi ciddi insani sorunların savaşın bir parçası haline getirildiğine dikkat çekerek, “Açlığı bir savaş araçsı olarak kullanmak ahlaka ve insanlık onuruna aykırıdır” ifadesini kullandı. Birleşmiş Milletler’in (BM) 80. Genel Kurulu’nda konuşan Costa, küresel dönüşümün kritik bir eşikte olduğunu vurguladı ve uluslararası yapının sürdürülebilirliği konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu seçim net bir şekilde ortaya çıktı: Çok taraflılık ve kurallara dayalı bir uluslararası düzen mi tercih ediliyor, yoksa tek taraflı güç kullanımına dayalı, istikrarsızlık ve şiddetle dolu bir dünya mı? Costa, Avrupa Birliği’nin duruşunun bu tercihte ‘barış, uzlaşma ve adalet’ ilkesinden yana olduğunu belirtti ve bunları savunmaktan vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Filistin, Sudan ve Ukrayna Krizlerine Dair Düşünceler
Gazze’de yaşananları, ‘dünyanın vicdanını sarsan bir insani felaket’ olarak niteleyen Costa, çocukların açlıktan ölmesi ve ailelerin parçalanması gibi trajedilerin savaşın bir parçası olduğunu vurguladı. Açlığı savaşın bir silahı olarak kullanmanın ahlaka aykırı ve kabul edilemez olduğunu belirtti.
Terörizme karşı kararlı bir duruş sergilediklerini, İsrail’in güvenlik hakkını desteklediklerini ve rehinelerin bir an önce serbest bırakılmasını talep ettiklerini de sözlerine ekledi. Aynı zamanda, Filistin halkının güvenlik ve sürdürülebilir bir devlet içinde yaşama hakkının temel olduğunu vurguladı. Çözüm olarak her iki halkın hak ve güvenliğine odaklanan iki devletli çözümün tek yol olduğunu ifade etti.
Uluslararası Çabaların Önemi ve AB’nin Rolleri
AB’nin bölgedeki kritik rolüne vurgu yapan Costa, özellikle Filistin’e sağlanan insani yardımların ve desteklerin önemli olduğunu belirtti. Hastanelerden okullara kadar birçok kurumun AB tarafından finanse edilerek ayakta tutulduğunu söyledi. Bunun yanı sıra, Filistin Yönetimi’nin reform ve etkin kontrol çabalarını da desteklediklerini belirtti. Ancak, yalnızca insani yardımların değil, kalıcı barışın da sağlanabilmesi için uluslararası birlik ve koordinasyonun şart olduğunu vurguladı.
İnsanlık krizleri karşısında kolektif hareket etmenin önemine dikkati çeken Costa, rehinelerin koşulsuz serbest bırakılması, ateşkesin sağlanması ve insani yardımın engelsiz ulaştırılması gibi temel talepleri sıraladı. Ayrıca, yasa dışı yerleşimlerin sona erdirilmesi ve iki devletli barış çözümüne bağlı kalınmasının önemine değindi.
Ukrayna ve Uluslararası Güvenlik
Costa, Ukrayna Savaşı hakkında da önemli değerlendirmelerde bulundu. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ‘BM Şartı’ ihlali olduğunu belirten Costa, “Egemen bir ülkenin saldırıya uğraması sadece Ukrayna’yı değil, tüm uluslararası düzeni tehdit eder” dedi. Rusya’nın, Ukrayna’nın kendi kaderini tayin hakkını reddetmesinin, savaşın temel nedenlerinden biri olduğunu ifade etti.
AB’nin Ukrayna’ya desteğinin süreceğini ve adil, sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için baskı yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Costa, müzakereler, ateşkes ve güvenlik garantileri konusundaki kararlılıklarını dile getirdi.