Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ABD-Türkiye Ticaret Anlaşmaları ve Ekonomik Gelecek Öngörüleri

ABD-Türkiye ticaret anlaşmaları ve ekonomik gelecek öngörüleri hakkında kapsamlı analizler, olası gelişmeler ve iki ülke arasındaki ticaretin geleceği hakkında bilgi.

ABD-Türkiye ticaret anlaşmaları ve

Dış Ticarette Yeni Dönem ve Etkileri

ABD ile Türkiye arasında imzalanan önemli ticari anlaşmalar, iki ülke arasındaki dış ekonomik ilişkilerin yeni bir boyut kazanmasına neden oluyor. Bu anlaşmalar, özellikle uçak ve enerji sektörlerini kapsayacak şekilde planlanmış olsa da, Türkiye’nin ithalatını artırma potansiyeliyle dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın imzaladığı protokoller doğrultusunda, Türk Hava Yolları’nın Boeing’den 225 adet uçak alması ve doğal gaz ithalatını artırması planlanıyor.

Türkiye’de iş dünyası tarafından yapılan değerlendirmelere göre, bu adımların net sonucu yıllık yaklaşık 8 milyar dolar ilave ithalat olacakken, LNG ithalatı da yaklaşık 2 milyar dolara ulaşabilir. Toplamda ise, bu gelişmelerle birlikte Türkiye’nin ABD’den yaptığı ithalat yıllık 10 milyar dolarlık bir artış gösterecek. Ayrıca, geçen yıl Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 16,3 milyar dolar, ithalatı ise 16,2 milyar dolar seviyelerinde bulunuyordu. Bu gelişmeler, 2026 yılı itibarıyla ABD’den ithalatın 26 milyar dolar sınırını aşmasının önünü açıyor.

Türkiye’nin Stratejik Pozisyonu ve Güncel Durum

ABD ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda, Türkiye’nin reel anlamda yönelimi piyasaya ve pazar payına göre şekilleniyor. Daha önce hazırlanan yol haritalarında, özellikle Çin’e getirilen vergiler nedeniyle ortaya çıkan boşlukları telafi etmek için tekstil, mobilya, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerine planlar yapılıyordu. Ancak, uygulanan vergilerde geçmişte hiçbir değişiklik olmadı ve çeşitli ürünlerde ek vergiler kaldırılmak yerine, pazara girişler daha da açıldı.

Özellikle, Mobilya sektöründe yüzde 30-50 seviyesindeki vergilerde herhangi bir düşüş yaşanmaması, Türkiye’nin kendi üretim kapasite ve politikalarını yeniden gözden geçirmesine neden oluyor. Ekonomistler ise, bu dönemde yerli üretimi teşvik etmenin ve çeşitlendirmeyi önceliklendiren stratejilerin geliştirilmesinin büyük önemi olduğunu vurguluyor.

Öneriler ve Geleceğe Yönelik Değerlendirmeler

Uzmanlar, stratejik sektörlerde ithalatın ve ihracatın sürdürülebilir olması adına çeşitli önerilerde bulunuyor. İşte öne çıkan başlıklar:

  • Yerli üretim ve alternatif kaynaklar: Uçak ve enerji gibi kritik alanlarda yerli ve daha sürdürülebilir kaynakların geliştirilmesi önceliklendirilmelidir.
  • Stratejik ihracat planları: ABD pazarına yönelik ihracat hedefleri, spesifik sektör ve ürün bazında planlanmalı, somut pazarlama stratejileri oluşturulmalıdır.
  • Yüksek teknoloji ve yerli üretim şartları: Büyük ölçekli anlaşmalarda, yüksek teknolojili transferlerin sağlanması ve yerli üretime yönelinmesi, tekrar tekrar vurgulanması gereken noktalardan olmalı.
  • Ticaret dengesinin uzun vadeli değerlendirilmesi: Sadece bütçe rakamlarına odaklanmadan, bu anlaşmaların ülke ekonomisine uzun vadede katkıları ve sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulmalıdır.