Nöbetçi Eczaneler
Son günlerde ABD medyasında geniş yankı bulan haberler, Amerika Birleşik Devletleri ile Venezuela arasında yaşanan krizli telefon görüşmesine odaklanıyor. Yetkililer, Donald Trump’ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile yaptığı telefon görüşmesinde, Maduro’nun ülkenin kontrolünü bırakması ve güvenli bir şekilde ayrılması için çeşitli tekliflerde bulunduğunu açıkladı. Ancak, bu tekliflere Cumhurbaşkanı Maduro tarafından olumsuz yanıt verildiği bilgisi yayınlandı.
Trump’ın, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamayla Venezuela hava sahasının kapatıldığını duyurmasıyla birlikte, iki ülke arasındaki tansiyon daha da arttı. Bu karar, özellikle ABD’nin bölgeye sevk ettiği savaş gemisi USS Gerald Ford ve destek birliğiyle birlikte, askeri anlamda ciddi bir hazırlığın göstergesi olarak yorumlandı. ABD liderlerinin, Venezuela tarafından gelen olası bir teslim olma teklifini ve şartlarını kabul etmediği de kayıtlara geçti.
Maduro’nun Şartları ve ABD’nin Teklifleri
Görüşmelere yakın kaynaklar, Maduro’nun ilk olarak kendisi ve yakın çevresine “küresel bir af” talebinde bulunduğunu açıkladı. Ayrıca, Venezuela silahlı kuvvetlerinin kontrolüne devam etme isteğinin de karşılıksız kalmadığını belirtildi. Maduro’nun bu talepleri karşılığında, Washington’un seçimlerin serbestçe yapılmasına izin verme şartını öne sürdüğü, fakat bu teklifin de kabul edilmediği bilgisi paylaşıldı. ABD medyasına göre, özellikle Trump, “af ve ordu kontrolü” taleplerini kesinlikle reddetti.
ABD yetkilileri, Caracas yönetiminin güvenli bir çıkış yolu olarak, Maduro, eşi ve oğlunun ülkeden güvenli bir şekilde ayrılmasına izin verilmesini önerdi. Ancak, bu öneriye rağmen Maduro’nun ülkeyi terk etmeyi kabul etmeyişi, Washington’un hızlı hareket edilmesi yönündeki ısrarı nedeniyle engellendi. Özellikle Miami Herald’un belirttiğine göre, ABD tarafından benzer güvenli çıkış teklifleri, ülkenin daha üst düzey isimlerine de iletildi ancak sonuç alınamadı.
Askeri ve Diplomatik Gelişmeler
Venezuela liderinin reddi üzerine, Trump, “Venezuela hava sahası tamamen kapatılmalı” açıklamasını yaptı. Bu adımla birlikte, bölgeye sevk edilen büyük askeri unsurlar, olası bir müdahale ortamını hazırladı. Trump, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Bu karar, olası bir saldırıya işaret etmiyor ama hazırlıkların göstergesi” diyerek durumu değerlendirdi. Aynı zamanda, ABD’nin askeri operasyonların yakın zamanda başlayabileceği uyarısı da dikkat çekti.
Venezuela’dan ise sert tepki geldi. Hükümet, Washington’un attığı adımların “sömürgeci ve saldırganlık” olduğunu belirterek, petrol zengini ülkenin kaynaklarına el koyma çabası olarak yorumladı. Maduro ve çevresinin, Washington’ın askeri baskı kurma girişimlerine karşı dayanışma içinde olduğu görüldü.
Trump, pazar günü yaptığı açıklamada, “Hava sahasının kapatılması, yaklaşmakta olan bir saldırı anlamına gelmiyor” diyerek, Maduro’nun artık çok az seçeneği kaldığını ifade etti. Ayrıca, “Eğer düşünen varsa, Maduro listenin en başında gelir” şeklinde sözler sarf etti. Bu ifadeler, Venezuela krizinde diplomatik çözüme ulaşma umudunu azaltırken, bölgedeki askeri hazırlıkların yoğunlaşmasını beraberinde getirdi.