Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ABD’nin Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisinin Rusya ve Avrupa Üzerindeki Etkileri

ABD’nin yeni ulusal güvenlik stratejisinin Rusya ve Avrupa üzerindeki etkilerini analiz ederek, bölgesel ve küresel güvenlik dinamiklerindeki değişimleri keşfedin.

ABD'nin yeni ulusal güvenlik

ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi, Moskova tarafından olumlu karşılandı. Kremlin yetkilileri, belgenin “büyük ölçüde kendi vizyonlarıyla tutarlı” olduğunu açıkladı.

33 sayfalık bu strateji belgesinde, Avrupa’nın içinde bulunduğu “medeniyet erozyonu” durumu ve dış tehditler detaylı olarak ele alınıyor. Ayrıca, Rusya ise bu belgede tehdit olarak değil, daha farklı bir konumda değerlendiriliyor. Belgede, yabancı ülkelerin ABD içindeki nüfuz girişimleriyle mücadele ve göçmen akışını engelleme gibi başlıklar öne çıkıyor. Avrupa Birliği’nin ABD’de uygulanan “sansür” şeklindeki politikası ise diğer önemli konu olarak vurgulanıyor.

Birçok Avrupa ülkesinin, söz konusu stratejiyi Moskova’nın diline yakın bulduğu ve bunu eleştirdiği belirtiliyor. Ayrıca, ifadelerin özgürlüğüne odaklanması da sorgulanıyor. Rus yetkililer, belgeyi olumlu yönde karşılayan açıklamalarda bulundu ve Peskov, “Değişiklikler büyük ölçüde bizim vizyonumuzla uyumlu” dedi. Moskova, belgeyi incelemeye devam edeceğini ve bu adımı olumlu karşıladığını belirtti.

Belgede, Rusya’ya karşı daha yumuşak bir dil kullanılması dikkat çekiyor. Avrupa Birliği ülkelerinin güvenilir müttefik olup olmama konusu ise belirsizliğini koruyor. Belge, Avrupa’nın “20 yıl veya daha kısa sürede tanınmaz hale gelebileceği” iddiasını içeriyor ve ekonomik sorunların derinleşerek “medeni erozyonunun” artabileceğine vurgu yapıyor.

Öne çıkan noktalar arasında, bazı Avrupa ülkelerinin güçlerinin ve ordularının güvenirliği sorgulandı. Buna rağmen, vatansever Avrupa partilerinin güçlenmesi teşvik ediliyor ve ABD’nin bu gelişmeleri desteklediği belirtiliyor. Belge, ayrıca Ukrayna’da barış görüşmelerinin Trump yönetimiyle sürdürülmesi planı açıkladı.

Avrupa Birliği’nin tepkileri ve analizler ise oldukça çeşitli. Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, ABD’nin NATO müttefikliğinin devam ettiğine, ancak güvenlik politikalarının öne çıkarıldığına dikkat çekti. Ayrıca, ifade özgürlüğüne ilişkin konuların strateji belgesinde fazla yer almadığını belirtti. Polonya Başbakanı Donald Tusk ise, “Amerikalı dostlarımıza” çağrıda bulunarak birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Eski İsveç Başbakanı Carl Bildt, belgeyi “aşırı sağın sağında” olarak tanımladı ve Almanya’daki aşırı sağcı partiyle ilişkilerin arttığını ifade etti.

Strateji belgesi, ABD’nin Karayip ve Doğu Pasifik’teki uyuşturucu kaçakçılığı yapan teknelere karşı harekete geçeceğini ve bölgedeki müttefiklerinden savunma harcamalarını artırmalarını istediğini belirtiyor. Ayrıca, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Tayvan gibi ülkelerin de savunma bütçelerini yükseltmeleri bekleniyor. Demokrat milletvekilleri ise belgenin uluslararası ilişkileri zayıflatabileceği konusunda uyarılarda bulundu ve “Amerika’nın küresel konumunu tehlikeye atan” ifadelerinde bulundu.