Nöbetçi Eczaneler
Türk toplumunda köklü bir geçmişe sahip olan ve özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde şekillenmiş olan ahilik geleneği, bugün hâlâ değerlerini korumaya devam etmektedir. Ahilik, yalnızca meslek ve sanat eğitimi değil, aynı zamanda ahlak ve dayanışma ruhunu da içeren bir kurum olarak, esnaf ve sanatkârların toplumdaki yerini güçlendirmiştir. Ancak, son dönemde alınan bazı kararlar ve yaptığı düzenlemeler, bu geleneksel yapıya ciddi anlamda olumsuz etkiler oluşturmuştur.
Özmeriç, ahiliğin Türkiye’de ekonomik faaliyetleri düzenleyen ve teşvik eden en önemli sistemlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Geçmişte yaşanan her sıkıntı, esnaf ve sanatkarların özverili çalışmasıyla aşılmaya çalışılmıştır. Günümüzde de güçlü dayanışma ve ahilik kültürüne olan inanç, bu zorlukların üstesinden gelmemize yardımcı olmaktadır” ifadelerini kullandı.
Ekonomik ve Yasal Zorluklar
Son dönemde alınan kararlar ve getirilen düzenlemeler, küçük esnaf ve sanatkarlar için yeni zorluklar doğurmuştur. Özellikle 01 Ocak 2026 tarihinden itibaren uygulamaya konması planlanan gerçek usul vergilendirme sistemi, birçok esnafı ekonomik olarak zor durumda bırakma riski taşımaktadır. Bu sistemin, mevcut uygulama ve araçlara uygun şekilde entegre edilmesi için çeşitli yasal düzenlemeler yapılması gerektiği açıktır.
Üstelik, oda aidatları ve evrak ücretlerinin elektronik ödeme sistemleri üzerinden tahsil edilmesi, esnaf ve odalar açısından yeni bir mali yük ve işlem karmaşası yaratmaktadır. Özellikle elektronik bankacılığı kullanan üyeler, aidat veya belge ücretlerini ödemekte güçlük çekmekte, bu da sürecin aksamasına neden olmaktadır. Ayrıca, sadece belirli bankalar aracılığıyla ödeme kabul edilmesi, birçok üyemizin ihtiyaçlarına yanıt vermemektedir.
Boyun Eğilmeyen Birlik ve Dayanışma
Yine de, esnaf ve sanatkarlar olarak, bu zorluklara rağmen birlik ve dayanışmadan güç aldıklarını belirten Özmeriç, “İlimizde ve ülkemizde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklere katılmak ve sorunlarımızı çözmek adına ilgili kurumlarla sürekli iletişim halindeyiz. İnanıyoruz ki, ortak akılla hareket ederek bu sıkıntıların üstesinden gelebiliriz” dedi.
Koşullara uyum sağlamak ve gelişen ekonomik şartlara uygun hareket etmek adına, vergi sistemi ve düzenlemelerin, özellikle hasılat esaslı vergilendirmenin ön plana çıkarılması gerektiğine işaret etti. Halk otobüsleri örneğinde görüldüğü gibi, %1,5 KDV ve %15 oranındaki vergilerin, küçük esnafın üzerindeki ağır yükü azaltmak adına yeniden düzenlenmesi önem taşımaktadır.
Hak ve Hakkın Korunması Ya Da Zorunluluklar
Türk Anayasası’nın 173. maddesi, esnaf ve sanatkarın korunması amacıyla devletin önlemler almasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, mevcut düzenlemelerin esnafın yapısı ve ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gerekirken, özellikle aidat ve evrak ücretlerinin elektronik bankacılık kullanımını zorunlu kılan uygulamalar, esnafı maddi ve manevi zor durumlara sokmaktadır.
Maalesef, oda aidatları ve ilgili ücretlerin sadece tek bir bankadan ödenmesi, üyelerimizin kimi zaman ihtiyaç duydukları belge ve hizmetlere ulaşmasını engellemektedir. Bu sebeple, sistemin daha esnek ve erişilebilir hale getirilmesi, beraberinde esnaf ve odaların mali yapısının güçlendirilmesi adına büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, tedbirlerin alınmadığı takdirde, esnaf odalarının mali açıdan sıkıntıya düşeceği ve ekonomik açıdan daha büyük sorunlar yaşayacağı açıktır.
Son olarak, ahilik haftasının anlam ve önemine vurgu yapan Özmeriç, “Bu değerli kültürümüzün yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması adına tüm esnaf ve sanatkarların, yetkililerin ve toplumun bu bilinçle hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.