Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Türkiye’de emekli maaşları ve sosyal güvenlik yapısına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kendisi, Almanya’nın emeklilik sistemine örnek göstererek, “Almanya’da 40 yıl çalışan bir bireyin 20 yıl emekli maaşı aldığını, Türkiye’de ise bunun tam tersinin olduğunu“ belirtti. Ayrıca, Almanya’da sosyal devlet yaklaşımının küçültülmesi yönünde haberlerin çıktığını vurguladı.
Almanya’da aylık sosyal yardım toplamlarının 2024 yılında 1 trilyon 354 milyar Euro’ya ulaştığını ve bu tutarın önceki yıla göre %14,8 artış gösterdiğini paylaşan Alman İstatistik Dairesi, 2025 Ağustos ayı verilerini de açıkladı. Bu verilere göre, hükümetin tüm sosyal yardımlar için yaptığı harcamalar önemli ölçüde yükselmeye devam ediyor.
Özellikle yaşlılık aylıkları, emekli ve düşük gelirli kişilere yapılan yardımlar toplamda %56,5 oranında pay sahibi oldu ve bu kalem 11,4 milyar Euro artarak 28,7 milyar Euro seviyesine çıktı. Uzun süredir yardıma muhtaç olanlara yapılan destekler ise 17,7 artış göstererek toplamda 5,3 milyar Euro’ya ulaştı. Geçim desteği harcamaları %11,1’lik artışla 1,6 milyar Euro’ya çıkarken, sağlık yardımlarında ise %19,4 oranında yükselme gerçekleşti ve toplam 1,98 milyar Euro’ya erişti.
Uyum ve Sosyal Yardımların Artışı
Almanya’da göçmenlere yönelik uyum yardımları %12,9 artışla toplamda 28,7 milyar Euro’ya yükseldi. Bu yardımlar, özellikle Suriyeli, Afgan ve Türk göçmenlere tahsis edilmekte olup, bazı durumlarda yasa dışı yollarla alınmasıyla ilgili tartışmalar gündeme gelmekte. Ülkedeki çeşitli sosyal yardım fonları, toplamda 1 trilyon 354 milyar Euro’ya ulaşırken, bu paranın önemli bir kısmı ise çeşitli sigorta ve yardım fonlarından oluşuyor.
Örneğin, emeklilik fonu ve kaza sigortası gibi temel sigorta kollarında biriken toplam tutar 408,2 milyar Euro seviyesinde bulunuyor. Ayrıca, Almanya’nın kamu kaynakları ve fonları, genel toplamda büyük bir ekonomik güç oluşturmaktadır.
Kamu Harcamalarında Tasarruf ve Ulaşım Politikası
Almanya’da kamu harcamalarının özellikle ulaşım alanında gösterdiği tasarruf dikkat çekici. Devlet yetkilileri, başbakan ve bakanların iki uçak kullanmasını zorunlu kılarken, bu uçaklar da Alman Ordusu’na bağlı. Resmi olmayan görevler ve aile üyeleri ise bu uçakları kullanmak istediklerinde, kendileri ödeme yapıyor. Resmi makam sahipleri dışında, uçak ve araç kullanımı ciddi ölçüde kısıtlanmış olup, birçok bakan elektrikli araçlar veya bisiklet tercih etmektedir.
Alman Cumhurbaşkanı’nın yalnızca bir resmi uçağı bulunurken, bu araç yalnızca devlet görevlilerinin kullanımına açıktır. Aynı zamanda, devlet makamlarına tahsis edilen araçlar ve koruma ekipleri, ihtiyaçlar ve protokoller çerçevesinde hareket ediyor. Kapı önlerindeki araç yığılılığı veya过 fazla araç kullanımı ise gözlemlenmemekte; kamu kaynaklarının verimli kullanımı ön planda tutulmaktadır.