Nöbetçi Eczaneler
Son birkaç ay içinde altın, yüzde 40’ın üzerinde değer kazanarak 30 trilyon dolarlık piyasa değeriyle tarihin en değerli varlığı unvanını elde etmişti. Ancak, piyasadaki risk iştahındaki artış ve kar realizasyonlarıyla birlikte altın fiyatlarında bir düzeltme başladı. Bu son haftalarda gerçekleşen dönüş, “Altında yükseliş sona mı erdi?” sorusunu gündeme getiriyor.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk ile Şirin Sarı gibi önemli isimler, son düşüşün temel nedenlerini ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri değerlendirdi. Uzmanlar, teknik ve temel göstergelerin ışığında altındaki olası yükselişlerin devam edeceğine işaret ediyor.
Altında Güncel Durum ve Yatırımcı Beklentileri
Mehmet Ali Yıldırımtürk, fiyatlardaki azalmayı satış baskısından kaynaklanan kısa vadeli bir düzeltme olarak görüyor. Ona göre, “Hızlı yükselişlerin ardından gerçekleşen bu düzeltme normal. Birkaç gün içinde fiyatlar tekrar yükseliş trendine girecektir.” Yıldırımtürk, merkez bankalarının altın alımlarını sürdürdüğünü, para güveninin azalmasının, jeopolitik gelişmelerin ve Fed’in faiz indirim beklentilerinin altın fiyatlarını desteklemeye devam ettiğini vurguladı. Uzman, yıl sonunda ons altının 4.500 dolar seviyesine ulaşabileceğini öngörüyor ve bu yılki 300-350 dolarlık geri çekilmenin sadece teknik bir düzeltme olduğunu belirtiyor.
Kapalıçarşı’da yer alan talebin devam etmesi ve arzın sınırlı kalması nedeniyle dolar bazında yaklaşık 12 dolarlık bir fark oluştuğunu anlatan Yıldırımtürk, bu farkın, kur korumalı mevduatlarından çıkan paranın altına yönlendirilmesiyle korunabileceğine değindi. Ayrıca, yıl sonunda gram altının 7.000 lirayı görebileceğini ve bu seviyelerin orta ve uzun vadeli yatırımcılar için olumlu fırsatlar sunduğunu ifade etti. “Vatandaşlar, elindeki pozisyonları korumalı ve Cumhuriyet altını, çeyrek ve gram altın gibi seçenekleri değerlendirmeli. Ayrıca altın fonlarını da portföyüne ekleyebilir.”
Uzmanlardan Kritik Analiz: Altındaki Düzeltme Sona Erdi mi?
Şirin Sarı ise, altındaki düşüşün temel nedenlerini artan risk iştahı ve kâr realizasyonlarına bağladı. Sarı, “ABD’nin yakın zamanda kapanacağı yönündeki beklentiler ve diğer jeopolitik gelişmeler nedeniyle altın fiyatlarında bir azalma yaşadık. Ağustos ayı başından beri %40’ı aşan sert yükseliş, teknik anlamda bir düzeltme gerektiğini gösteriyordu.” dedi.
Merkez bankalarının altın alımını sürdürdüğüne, jeopolitik gelişmelerin ve ekonomik politikaların altını desteklemeyi sürdüreceğine dikkat çeken Sarı, kısa vadeli fiyat hareketlerine ilişkin olarak şunları söyledi: “3.700-3.800 dolar seviyelerine geri çekilmeler normal karşılanmalı. 4.000 dolar seviyesi önemli bir direnç noktasıdır ve bu geri çekilmeler, yükseliş trendini sona erdirmiyor. Bu düzeltmeler, sadece teknik geri çekilme olarak görülmeli.”
Orta ve uzun vadede altının yeniden yukarı yönlü hareket edeceğine inanan Sarı, 2026’nın ilk çeyreğine kadar fiyatların artmaya devam edeceğini belirtti. Uzman, ons altında 5.000 ve 5.500 dolar hedeflerini öne sürdü.
Altın Yatırımında Uzun Vadeli Perspektif
Sarı, küresel ölçekte altının toplam değerinin geçtiğimiz hafta 30 trilyon dolar seviyesini aşarak tarihsel bir rekor kırdığını vurguladı. Son zamanlarda yaklaşık 1 trilyon dolarlık değer kaybının ise büyük ölçüde fon satışlarından kaynaklandığını belirtti. Kapalıçarşı’daki talebin güçlü kaldığını ve kısa vadeli risklerin farkında olmak gerektiğini söyleyen Sarı, uzun vadeli yatırımcılar için altını bir kazanç aracına dönüştürmenin yollarını önerdi.
İşte önemli yatırım tavsiyeleri: “Yatırımcıların portföylerinin %20’sinden fazlasını altına ayırması risk oluşturabilir. Ancak, son 5 yılda portföye eklenen altınlar önemli kazançlar sağladı. Altın, uzun vadeli bir yatırım aracıdır ve bunlardan faydalanmak için geç kalınmış sayılmaz.”