Anayasa Mahkemesi (AYM), CHP’nin 2022 ve 2024 yıllarında yaptığı çeşitli iptal başvurularını değerlendirerek, temmuz ayında kararlarını açıkladı ve dün resmi gazetede gerekçeli kararlarını yayımladı. Mahkeme, başvuru kapsamındaki birçok düzenlemede önemli iptal kararları verirken, özellikle Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ile Katma Değer Vergisi (KDV) kanunlarına ilişkin düzenlemelere dikkat çekti.
CHP’nin başvurusunda, 2022’de yürürlüğe giren “Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nda” yapılan ve yönetmeliklerle hakim ve savcı yardımcılarının atanma ve görevlendirilmesi süreçlerinin düzenlenmesi önerilen hükümler temel alınmıştı. Ayrıca, bu süreçteki eğitimlerin Türkiye Adalet Akademisi tarafından yapılmasını öngören yönetmeliğin de hukuki dayanağı tartışılmıştı. CHP, bu düzenlemenin “temel ilkeler ve esaslar belirlenmeden yapıldığını” iddia ederek, hukuka uygun olmadığını savundu.
Adalet Akademisi’nin Eğitimi Anayasaya Aykırı Bulundu
Yüksek Mahkeme, başvuru kapsamında hakim ve savcı adaylarının eğitimlerinin ilgili yönetmeliklerle düzenlenmesine ilişkin iptal talebini reddetti. Ancak, adaylık sürecinde yapılacak eğitimlerin, Adalet Akademisi tarafından verilmesini ise iptal etti. Gerekçede, söz konusu eğitimlerin kanunla belirlenmeden akademiye devredilmesinin “anayasadaki meslek içi eğitim esaslarına ve hakimlik güvencesine aykırı olduğu” ifade edildi.
Mahkeme, alınan bu kararların 9 ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetti. Kararın ardından, özellikle adil yargılama ve meslek içi eğitim konularında yeni düzenlemelerin hukuk devleti ilkelerine uygun olması adına önemli bir adım atılmış oldu.
KDV İadesi Yetkisinin Anayasa ile Bağlantısı
AYM, 27 Aralık 2023 tarihinde kabul edilen “7491 sayılı Kanun” kapsamında Cumhurbaşkanı’na tanınan “katma değer vergisinde (KDV) iade hakkını kısmen veya tamamen kaldırma veya yeniden sağlama yetkisi” ile ilgili düzenlemeleri de iptal etti. CHP, vergi mükelleflerinin üzerlerindeki ek vergi yükünden kurtulma hakkını engelleyen bu yetki kullanımının hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Mahkeme, gerekçesinde, bu düzenlemenin yürütmeye sınırsız yetki vererek, “anayasal sınırların dışına çıkıldığını” ifade etti. Ayrıca, “vergi yasalarının ancak yasalarla konulup değiştirilebileceği” ilkesine aykırı olan bu düzenlemenin, devletin mali ve hukuki denetim ilkeleriyle de bağdaşmadığını vurguladı. Karar, yine yasal süresinde yürürlüğe girecek şekilde kabul edilerek, bu yetkinin sınırlandırılması açısından önemli bir adım teşkil etti.
