Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Asgari Ücret Görüşmelerinde Yeni Dönem ve Hukuki Sorunlar

Asgari ücret görüşmelerinde yeni dönem ve hukuki sorunlar hakkında güncel bilgiler, değişen mevzuat ve etkileri ile ilgili detaylar burada.

Asgari ücret görüşmelerinde yeni

Türkiye’de yaklaşık 8 milyon çalışanın yaşam koşullarını doğrudan etkileyen asgari ücret tartışmaları, yeni bir boyuta ulaşmak üzere. İşçi konfederasyonları, mevcut mevzuatta değişiklik yapılmadığı takdirde, aralık ayında yapılacak Asgari Ücret Tespit Kurulu toplantısında işçi temsilcisinin bulunmayacağını açıkça iletti. Bu gelişmeler, yeni ücret belirleme sürecinde hükümet ve işverenin tek taraflı karar verme riskini artırıyor.

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK gibi sendikal örgütler, işletilen yapıya itiraz ederek, sürecin taraflar arasında adil olarak gerçekleştirilmesini talep ediyor. Komisyonun toplam 15 üyeden oluştuğu ve oy çokluğuyla karar aldığı dikkate alındığında, işçi temsilcisinin katılmaması halinde, hükümet ve işverenler yalnızca kendi temsilcilerinin desteğiyle karar verebilecekler. Bu da, işçi tarafının görüşlerinin karar mekanizmalarında dikkate alınmayacağı endişesini beraberinde getiriyor. Türk-İş, bu yapıya katılmayacaklarını ve süreçte yer almayacaklarını yeniden gündeme getirdi. Hak-İş ise, komisyonun temel yapısına itiraz ederek, bu biçimde süreç yürütüldüğü zaman işçi temsilcisinin katılmasını reddediyor.

İşçi tarafının yokluğu önemli bir sorun teşkil ediyor, zira başka bir tarafa göre, katılım olmadan alınan kararların meşruiyeti sorgulanabilir. Bu durumda hükümet ve işveren temsilcileri, toplu sözleşme ve ücret belirleme çalışmalarını tek başına sürdürebilecek. İşçi konfederasyonları, bu duruma karşı çıkarken, “kriz” habercisi olabilecek bu gelişmeler, çalışanların yaşam standartlarını ciddi biçimde etkileyebilir.

Öte yandan, devlet tarafı durumda sessiz kalmayı tercih ediyor ve konuyla ilgili herhangi bir girişimde bulunmuyor. Bu da, sürecin taraflar arasındaki diyaloğun olmaması nedeniyle daha karmaşık hale gelmesine neden oluyor. Toplantılarda ayrıca, örgütlenmenin önündeki engeller de masaya yatırıldı ve işyerlerindeki yetki tespiti süreçlerinin uzun sürdüğü, bu nedenle işverenlerin işçilere karşı baskı yöntemlerini hızlandırdığı belirtildi. İşçi sendikaları, yetki tespiti ve toplu sözleşme yasa hükümlerinde değişiklik talep ediyor, özellikle “itiraz edilmesi halinde yetki işlemlerinin durduğu” ifadesinin yasa dışı duruma yol açtığını ve acil olarak değiştirilmesi gerektiğini dile getiriyorlar.