Nöbetçi Eczaneler
Demirtaş ve başka pek çok barış yanlısı isim gibi, Tuncer Bakırhan da çözüm ve barış sürecine yönelik dikkat çekici açıklamalar yaptı. Meclis’te barış için yapılan yasa tartışmaları ve sokaklarda barışın toplumsallaştırılması çabaları sırasında çeşitli eleştirilerle karşılaşırken, Bakırhan, siyasetin temel amacının çözüm ve anlaşma olması gerektiğine vurgu yaptı.
Gerçek çözüme ulaşmak için toplumun tüm kesimlerinin sürece katılması gerektiğine inanan Bakırhan, özellikle CHP Lideri Özgür Özel’in ‘Stockholm sendromu’ yakıştırmasına sert tepki gösterdi. Özel’in yaptığı açıklamaları, siyasi seviyede diyalog ve saygı zemininin önemine dikkat çekmek adına değerlendiren Bakırhan, “Dünyanın ve halkımızın hafızasında derin izler bırakan cellatlık hikâyelerini küçümseyen, hafızamızı yok sayan ifadeler kabul edilemez.” diyerek, müzakere ve demokratik çözüm çağrısında bulundu.
İmralı Görüşmelerinin Önemi ve Toplumsal Barış Çabaları
Bakırhan, hükümet ve milletvekili temsilcilerinin İmralı Adası’nda gerçekleştirdiği görüşmelerin, Kürt meselesine yeni bir çözüm zemini açtığını ifade etti. Bu adımın, Türkiye’de güçlü bir siyasal zemine taşınması gereken ortak akla hizmet ettiğine inandığını belirten Bakırhan, “İmralı tutanaklarının kamuoyuyla paylaşılması, şeffaflığın sağlanması ve toplumsal barışın güçlendirilmesi adına önemli bir adım olacaktır.” dedi.
Oraya giden heyetin ve yapılan görüşmelerin, halk nezdinde artçı etkiler yaratmasını memnuniyetle karşılayan Bakırhan, toplumun tüm kesimlerinin bu sürece katkıda bulunmasını ve sorumluluk almasını istedi. Bu bağlamda, hukuki ve idari adımların geciktirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Özgür Özel’in Sözlerine ve Siyasetin Sorumluluğu
Bir başka önemli nokta ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultay sırasında kullandığı ifadeler oldu. Bakırhan, bu açıklamalara şu şekilde tepki gösterdi: ‘Celladınıza Aşık Olmayın’ ifadesiyle halkı ve muhalefeti aşağılayan tutuma dikkat çekerek, “Bizler demokratik çözüm ve müzakere yanlısıyız, süreci bozacak tüm söylemlere karşı duruyoruz” dedi.
Özel’in halkı ve Kürtleri aşağılayan ifadelerinin siyasetin temel ilkeleriyle bağdaşmadığını vurgulayan Bakırhan, “Her zaman çözüm ve barışa katkı sunmayı sürdüreceğiz, polemik ve isnat dilinden uzak durmalıyız” diyerek, yurt içi ve yurt dışı halklar arasındaki diyaloga önem verdi.
Son olarak, Bakırhan, çözüm ve barış hakkındaki talep ve çağrıların, tüm siyasi kesimlerin ortak iradesiyle hayata geçmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Hep birlikte daha adil ve eşit bir Türkiye için çalışmalıyız,” ifadesini kullandı.