Belçika’nın başkenti Brüksel’de yaklaşık 17 aydır devam eden hükümet kurma sürecindeki çıkmaz, ülke siyasetine ciddi anlamda etki ediyor. Bu krizlerin merkezinde ise, Brüksel Milletvekili ve TFA Partisi lideri Fouad Ahidar bulunuyor. Ahidar, gündemi meşgul eden bu politik sıkıntılar ve perde arkası gelişmeler hakkında, özel olarak Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel’e önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Ahidar’in verdiği röportajda öne çıkan detaylar ve siyasi duruşunu şekillendiren temel gerekçeler:
Değerlerimden Vazgeçmem için Üzerime Baskı Yapıldı
Helal kesim, başörtüsü özgürlüğü ve Gazze konularındaki net tutumu nedeniyle sürekli hedef alındığını dile getiren Ahidar, bazı siyasi çevrelerin kendisine bakanlık teklif ettiğini, ancak şartların kendisinden görüşlerinden vazgeçmesini istediklerini belirtti. “Bana açıkça ‘Bu konulardaki tavrını değiştir, seni bakan yapalım’ dediler. Değerlerimi makam karşılığında terk edecek biri değilim.” Bu tekliflerin reddedilmesi üzerine, koalisyon görüşmelerinin tıkandığı ve halkın 17 aydır yeni bir hükümetin kurulamadığını vurguladı.

TFA Partisi Kritik Bir Anahtar Konumda
Siyasi arenada üç milletvekiliyle temsil edilen ve Brüksel Parlamentosu’nda önemli bir denge unsuru haline gelen TFA Partisi, koalisyon görüşmelerinde belirleyici rol üstleniyor. Bu nedenle, iki milletvekilinin desteğine ihtiyaç duyan farklı siyasi ittifakların içerisinde Fouad Ahidar’ın önemi giderek artıyor. Ahidar’ın ilkelerinden ödün vermemesi, hükümet kurulma süreçlerini zorlaştırırken, kamuoyunda büyük bir dikkat çekiyor.

Sistematik Baskıya Maruz Kalıyorum
Röportajda Müslüman kimliğiyle ilgili yaşadığı kimi zorluklara da değinen Ahidar, Sistematik baskı altında olduğunu ve sistem içinde çeşitli engellerle karşılaştığını söyledi. “Göçmen kökenli olmak zorluk çıkarır, ama Müslüman olmak politik sahnede daha da büyük dirençle karşılaşıyor” diyerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bazı bölgelerde Müslüman kimliğimle barışık siyaset yapmamı hazmedemiyorlar.” Ayrıca, Belçika’nın çok dilli yapısına rağmen, Müslüman ve göçmen kökenli siyasetçilerin karşılaştığı görünmez bariyerlere işaret etti.

Toplumsal Çalışmalar ve Sosyal Mesafe
Brüksel’de yıllardır evsizler, işsizler ve dezavantajlı gruplar adına sosyal projeleri yöneten Ahidar, halk merkezli siyasete büyük önem verdiğini dile getiriyor. “Siyasete makam amacıyla değil, insanlara dokunmak için girdim” diyen Ahidar, bu duruşunu asla değiştirmeme kararlılığında. Bu yaklaşım, hem göçmen toplumu hem de sosyal yardım yapan kurumlar tarafından takdirle karşılanıyor.
Avrupa’da Artan İslamofobi ve Türkofobi
Avrupa’da yükselen İslamofobi ve Türk karşıtı tutumlara da değinen Ahidar, Türkiye’nin Ayasofya’yı ibadete açması sonrası Batılı politika çevrelerinde önyargıların belirginleştiğini belirtti. “Türkiye AB sürecinde sürekli çifte standartlara maruz kalıyor” diyerek, Batı’nın önyargılı yaklaşımlarını eleştirdi. Bu değerlendirmeler, Okan Geçgel’in daha önce kaleme aldığı analizlerle de örtüşüyor.
Ahidar’ın Direnişi ve Avrupa Demokrasi Tartışmaları
Röportajı değerlendiren Okan Geçgel, Ahidar’ın karşılaştığı baskıların, Avrupa’daki özgürlük ve demokrasi söyleminin yüzeysel olduğunu gösterdiğini ifade etti. “Fouad Ahidar’ın yaşadıkları, Avrupa’daki demokrasi anlayışının sınırlarını gözler önüne seriyor” şeklinde görüş belirtti. Ahidar’ın tutumu, Batı demokrasi standartlarının ne kadar çelişkili olabileceğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor.
Belçika’da Yeni Seçim Senaryosu Yüksek Bir Olasılık
Uzmanların öngörüsüne göre, mevcut siyasi çıkmazın kısa vadede aşılması pek mümkün görünmüyor. Ahidar’ın tavrını net şekilde ortaya koyması ve uzlaşmaz tutumu, yeni bir seçim ihtimalini güçlendiriyor. Bu gelişmeler ışığında, Belçika’daki siyasi belirsizliklerin biraz daha uzaması bekleniyor.
