Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal kararı sonrası kesinleşecek olan karar öncesinde tahliye talebinde bulunmuşlardı. Bu gelişmeler, Demirtaş’ın özgürlüğüyle ilgili önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.
Avukat Mahsuni Karaman, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, 8 Ekim tarihini, hukuki süreç açısından kritik bir gün olarak belirtti. Kendisi, Demirtaş adına yapılan bu tahliye başvurusunun, AİHM’in daha önce aldığı gerekçeli kararların ve süreçlerin ışığında büyük önem taşıdığını vurguladı.
Avukat Karaman’dan Hukuki Güncellemeler
Karaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş hakkında toplam üç farklı kararda tahliye yönünde hükümler verdiğine dikkat çekti. Bu kararlar sırasıyla 20 Kasım 2018, 22 Aralık 2020 ve 8 Temmuz 2025 tarihlerine ait olmakla birlikte, bu kararların gereğinin yerine getirilmediğine işaret etti.
Bahsi geçen kararlar, demokrasinin ve hukuk devleti ilkelerinin temel taşlarını oluşturan uluslararası mahkeme kararlarıdır. Bu noktada, Adalet Bakanlığı ve ilgili mahkemelerin sorumluluklarını yerine getirmesi, Demirtaş’ın serbest bırakılması yönünde güçlü çağrılar yapmasına neden oluyor.
Mahkemenin Tahliye İddiasına İlişkin Ret Gerekçeleri
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirtaş’ın tahliye talebini, AİHM’in 2025 tarihli kararına rağmen reddetti. Mahkeme, gerekçe olarak iki temel noktayı gösterdi: Birincisi, kararların henüz kesinleşmemesi, ikincisi ise, Demirtaş hakkındaki tutukluluk halinin, yeni hükümlülükleri değil, tutukluluğa ilişkin önceden aldığı kararlara dayanmasıdır.
Mahkeme, ayrıca, ‘Büyük Daire’nin kararında usulüne uygun itiraz yollarını kullanmış olması gerektiği ve henüz bu aşamanın gerçekleşmediği’ görüşünü de gerekçelerine ekledi. Bu bağlamda, kararın kesinleşmesi halinde, tahliye talepleri gözden geçirilebilecek.
Geleceğe Dair Beklentiler ve Hukuki Süreç
Yapılan hukuki değerlendirmelere göre, 8 Ekim tarihindeki kararın kesinleşmesinin ardından, Demirtaş ve beraberindekilerin serbest kalması olası görünüyor. Avukatlar, bu tarihten önce herhangi bir engelin kalmamasını ve hukukun gerektirdiği şekilde tahliyelerin gerçekleşmesini ümit ediyorlar.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, hükümetin bu karara itiraz etmeyeceği ve Demirtaş’ın tahliye edileceği öngörülüyor. Bu gelişme, siyasi ve hukuki çevrelerde geniş yankı uyandırmış durumda.
İşte Bu Süreçte Siyasetin Rolü Ne?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, hukuki gelişmelerin ötesinde, ortamın sakinleşmesi ve adil bir sonuca ulaşılması için bazı adımların atılması gerektiğini dile getirdi. Yıldız, “Elbette, bu tür süreçlerde hukukun ve adaletin devreye girmesi gerekir” diyerek, siyasi sorumlulukların bilincinde olmanın önemine vurgu yaptı.