Nöbetçi Eczaneler
17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü kapsamında, İstanbul Beyoğlu’nda gerçekleştirilen basın toplantısında, küresel ve yerel yoksulluk seviyeleri detaylı bir şekilde masaya yatırıldı. Toplantıya katılan CHP İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, yoksulluk ve eşitsizlik sorunlarının parlamentoda daha çok gündeme getirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Gençler okul dışındaki yaşamlarını sürdürüyor Birleşmiş Milletler’in 2030 hedefleri ile ilgili çabaları, mevcut rakamlarla ne kadar gerisinde kalındığını ortaya koyuyor. Günümüz dünyasında, 750 milyonun üzerinde insan açlık çekerken, 808 milyon kişi ise yoksulluk sınırı altında yaşamını sürdürüyor. Ayrıca, nitelikli sağlık hizmetlerine erişemeyen milyonlarca insan, önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Çocuklar ve gençler arasında yapılan araştırmalar, 272 milyonun okul dışı olduğunu gösterirken, dünya genelinde 15-24 yaş arası gençlerin beşte biri işsizliğe karşı mücadele ediyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konusu BM hedefleri arasında, kadın ve kız çocuklarına karşı ayrımcılığı sona erdirmek, erken yaşta evlilikleri önlemek ve şiddetle mücadele yapmak yer alıyor. Ancak mevcut verilere göre, kadınlar erkeklerin iki buçuk katı bakım emeği üstleniyor ve her 8 kadından biri, son bir yıl içinde fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalmıştır. Toplamda, 351 milyon kadın ve kız çocuğu derin yoksulluk içinde yaşıyor. Ayrıca, küresel nüfusun %20’sini oluşturan kişiler, son bir yıl içinde uluslararası hukuka aykırı farklı ayrımcılıklara maruz kalmıştır.
Kaynaklar ve temel gereksinimler Dünya genelinde 2 milyar insan suya erişimde sorun yaşarken, 666 milyon kişinin elektriği bulunmuyor. Çocuk işçiliği ise, 138 milyon çocuk tarafından yapılmakta ve bu çocukların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor.
Küresel ve ülke düzeyinde yoksulluk sorunları Yoksulluk ve temel eşitsizlikler, Türkiye’de özel bir kriz haline gelmiş durumda. Her 3 kişiden biri yoksulluk ve sosyal dışlanma ile karşı karşıya kalırken, TÜİK’in 2024 verilerine göre, ülkemizdeki risk altındaki nüfus oranı %29.3 ile oldukça yüksek. Hane halklarının sadece %1.1’i en yüksek gelir grubunda yer alırken, en düşük gelir grubundakilerin oranı %16.7’ye ulaşmaktadır. Ülkemizde, 612 binden fazla çocuk eğitim imkanlarından mahrum durumda bulunuyor. Ayrıca, çocuk işçiliği oranı yüzde 24.9’a çıkarak, her 4 çocuktan birinin çocuk işçisi olduğunu gösteriyor. Kadınların yoksulluk ve sosyal dışlanma oranı %31.5, yaşlı nüfusun ise %23.3’ü yoksulluk sınırında yaşıyor. Emeklilerin ise %65,7’si yeniden iş arayışında.
Yoksullukla mücadelede acil çözüm önerileri Bu durumların en somut göstergelerinden biri de, 108 haneden 22 çocuğun yoksulluk nedeniyle okuldan ayrılmasıdır. Sıkça görülen devamsızlıklar, annenin çalıştığı ve çocuklara evde bakmak zorunda kalan durumlar, temel ihtiyaçlar için yapılan harcamalar gibi etkenler, gençlerin eğitimden uzak kalmasına neden oluyor. Birçok evde, yemek yapılmasını engelleyen elektrik kesintilerinin yaşandığı, çocukların karanlıktan korktuğu ve uyuyamadığı meskenler söz konusu. Öğrencilere yönelik sosyal yardım programlarının, kira ve fatura ödemeleri ile temel ihtiyaçlar üzerinde etkili olması gerektiği dile getiriliyor. Uzmanlar, özellikle okul yemeklerinin erişilebilirliği ve önemi üzerinde durarak, çocukların sağlıklı ve düzenli beslenebilmeleri adına ücretsiz öğünlerin hayati olduğunu vurguluyor.