Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Elektrikli Araçlar ve E-mobilite Gündeminde Yenilikler ve Zorluklar

Elektrikli araçlar ve e-mobilite alanındaki son yenilikler, fırsatlar ve karşılaşılan zorluklar hakkında kapsamlı bilgiler. Gelişen teknolojileri keşfedin.

Elektrikli araçlar ve e-mobilite

Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği (IAEE) tarafından düzenlenen Orta Doğu ve Orta Asya (MECA) Konferansı’nda, elektrikli araç pazarında karşılaşılan çeşitli güçlükler ve çözüm yöntemleri detaylı şekilde tartışıldı. Bu etkinlikte, enerji sektöründeki gelişmeler ve sürdürülebilir ulaşım hedefleri ön plana çıktı.

Konferansın “E-Mobilite ve Enerji Sektörünün Geleceği” oturumu, Belek Turizm Merkezi’ndeki Sirene Belek Hotel’de gerçekleştirildi ve Anadolu Ajansı’nın global iletişim ortağı olarak yer aldı. Oturumu yöneten Avrasya E-Mobilite Derneği Başkanı Haluk Sayar ve katılımcılar, elektrikli araçların küresel piyasalardaki hareketlerini, üretim süreçlerini, şarj altyapısındaki yenilikleri ve sektördeki güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Avrupa Birliği’nin Elektrikli Araç Hedefleri ve Zorluklar

Viyana Teknoloji Üniversitesi’nden akademisyen Amela Ajanovic, Avrupa Birliği’nin 2030 ve 2050 vizyonlarına dair bilgiler paylaşarak, Birlik’in 2030 itibarıyla en az 30 milyon sıfır emisyonlu aracın yollarda olmasını, 2050’ye gelindiğinde ise toplu taşıma da dahil tüm araç parkının tamamen sıfır emisyonlu hale gelmesini amaçladığını belirtti.

Ajanovic, elektrikli araçların verimlilik, güvenlik ve düşük sesli çalışma özellikleri sayesinde avantaj sağladığını vurguladı. Ancak, yüksek maliyetler, sınırlı menzil, şarj süresi ve altyapı eksiklikleri gibi faktörlerin, bu teknolojilerin yaygınlaşmasında büyük engeller oluşturduğunu dile getirdi.

Batarya fiyatlarındaki düşüş ve maliyetlerin azalmasıyla, elektrikli araçların tercih edilme oranının arttığını anlatan Ajanovic, küresel çapta yaklaşık 800 farklı marka elektrikli araç üretildiğine dikkat çekti. Ayrıca, uzun vadeli ve tutarlı politikaların sektörün gelişimi için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, rekabetçi fiyatlar, altyapı yatırımları ve düzenleyici desteklerin gerek olduğunu ifade etti.

Paylaşımlı Şarj ve Güncel Yenilikler

Konuşmacılardan Christian Philipp, e-mobilitenin sürdürülebilir olmasının erişilebilir, uygun maliyetli ve sosyal kabul gören şarj altyapılarıyla mümkün olacağını belirtti. Avrupa’da yürütülen projeler çerçevesinde, 2030’a kadar kamu ve ev tipi şarj sistemlerinin geliştirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

Philipp, “Paylaşımlı şarj modelleriyle, araçlar park ederken bile şarj olabilecek. Bu yöntem, enerji arz-talep dengesini optimize etmek açısından büyük avantaj sağlayacak,” dedi. Ayrıca, bataryaların güvenliği, düzenlemeler ve sigorta konularına odaklanan yeni projelerin ve işbirliği ağlarının oluşturulmasının da önemi üzerinde durdu.

Teknolojinin gelişimiyle, gerçek zamanlı batarya teşhisi ve çift yönlü şarj imkanlarının sunulacağı bir geleceğin kapıda olduğunu belirtti ve şunları ekledi: Bataryalar, sadece sürüş değil, aynı zamanda yenilenebilir enerjiyi yedeklemek ve enerji şebekesini desteklemek amacıyla da kullanılabilecek.

Türkiye’de E-mobilite ve Sektördeki Gelişmeler

Vale Şarj Sistemleri’nin kurucusu ve CEO’su Mehmet Göksu, Türkiye’de elektrikli araç kullanımında hızlı bir artış yaşandığını ve bu durumu destekleyen geniş bir şarj altyapısı, sanayi kapasitesi ve zengin yenilenebilir enerji kaynakları olduğunu söyledi.

Türkiye’de pazarın hızla büyüdüğüne dikkat çeken Göksu, daha çeşitli araç modellerine ve bilinçli kullanıcı kitlesine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Ayrıca, yüksek maliyetlerin kullanıcılar için temel bir engel olduğunu belirterek, ekonomik çözümler ve sektörler arası işbirliklerinin önemine işaret etti.

Yüksek maliyetler ve altyapı gelişimi konularında açıklama yapan Göksu, hızlı şarj istasyonlarının pazar büyümesine katkı sağladığını ve AC ile DC şarj altyapısının dengeli şekilde geliştirilmesinin, elektronik ulaşımın gelişiminde kritik olduğunu sözlerine ekledi.