Değişen iklim ve çatışmaların ortasında kadın ve çocukların yaşadığı zorluklar derin bir kriz işaretidir. Dünya genelinde hayat mücadelesi veren milyonlarca kadın ve çocuk, temel haklardan mahrum kalmakta; yaşam, gıda güvenliği, temiz su ve eğitim gibi hayati alanlarda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya gelmektedir. Emine Erdoğan, Sierra Leone’de düzenlenen bir programda yaptığı video mesajda, bu duruma dikkat çekerek, “Kadınlar, adil ve gelişmiş bir toplumun temel taşlarıdır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, programda ülkenin ilk lady’si Fatima Maada Bio’yu gözü yükseklerde bir liderlik örneği sergilemekten dolayı tebrik ederek, Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu çalışmalarında birlikte çalışmanın verdiği memnuniyeti dile getirdi. Ayrıca, “Ellerinizi Kızlarımızdan Çekin” girişiminin yedi yılını kutlayarak, kadınların ve kız çocuklarının iklim değişikliği ve çatışmalara karşı dirençlerini artırmayı amaçlayan projelerin önemine değindi.
Emine Erdoğan, iklim değişikliğinin küresel etkilerine ve bu etkilerin özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde yarattığı yıkıcı sonuçlara vurgu yaparak, şunları söyledi: “Bu krizler sırasında doğal afetler, kuraklık ve deniz seviyesindeki yükselme, toplumları derinden sarsmaktadır. Maalesef, çatışmalarda hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır. 2024 yılında yaklaşık 676 milyon kadın ve çocuğun çatışma ortamlarında yaşamını sürdürmek zorunda kalması korkutucu bir gerçektir.”
Erdoğan, iklim değişikliğinin etkileriyle 2050’ye kadar 158 milyon kadının aşırı yoksulluğa sürükleneceğine dair öngörülere de dikkat çekti. Dünya genelinde, gıda, su ve eğitim haklarından mahrum kalan bu kesimin, gerçek anlamda bir çözümün anahtarını kadınların kendi etkin rolüyle verebileceğini belirtti. “Kadınlar, yalnızca yardım bekleyen değil, aynı zamanda çözümün aktif bir parçası olmalıdır” diyerek, kadınların girişimciliğe ve liderliğe teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kadınların Toplumsal ve Çevresel Katkıları
Yapılan araştırmalar, kadınların yüksek oranda temsil edildiği ülkelerde çevre ve barış ile ilgili anlaşmaların daha çok kabul gördüğüne işaret ediyor. Kadınların barış sürecine katılımı, çatışma riskini %24 oranında azaltırken; yüksek kadın temsiliyetine sahip ülkelerde karbon salınımı %12 daha düşük seyretmektedir. Tarıma dayalı ekonomilerde de kadınların güçlendirilmesi, dünyadaki açlık oranını %17 azaltabilmektedir. Bu veriler, kadın ve çocukların dayanıklılığını artırmanın, küresel krizlerle mücadelede temel bir strateji olduğunu ortaya koymaktadır.
Son olarak, Erdoğan, Afrika kıtasından yükselen bu sesin, küresel dayanışmanın ve kalıcı barışın teminatı olacağına inançla vurgu yaptı. Yeni yılın, insanlık için barış ve huzurun hakim olduğu, sürdürülebilir bir geleceğin inşası adına yeni başlangıçlar olmasını diledi.
