Nöbetçi Eczaneler
İlim Yayma Ödülleri 2025 programı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Programın sonunda sahnede yaşanan baba-oğul diyaloğu, katılımcılarda duygusal anlar yaşattı. Bilal Erdoğan, ilk olarak babasının elini sıkarak resmi protokolü takip etti. Ardından, eğilerek kulağına birkaç kelime fısıldadıktan sonra gülümseyerek kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Bu içten ve samimi diyaloğun ardından, Bilal Erdoğan, babasının elini öperek sevgi ve saygı gösterisinde bulundu.
Bu sıcak anlar, salonda duygusal ve içten bir atmosfer oluşturdu ve izleyicilerin dikkatini çekti.
İlim Yayma Vakfı Böylesine gururlu bir ödül gecesini düzenledi
Saygıdeğer isimlerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Türkiye’nin en büyük akademik ödüllerinden biri olan İlim Yayma Ödülleri sahne aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen tören, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve ödül hikayesine ilişkin kısa bir tanıtım filmiyle başladı. Ayrıca, besteci Rahman Altın tarafından hazırlanan “Mucize” adlı eser, özel performansıyla geceye anlam kattı.
Necmeddin Bilal Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, 1951 yılında kurulan ve ilim ile irfan mirasını sürdüren İlim Yayma Cemiyeti’nin kuruluşundan bugüne dek yürüdüğü yoldan bahsetti. Bu yolculuğun, yeni nesillere ilim ve irfanın aktarılmasında büyük bir hizmet olduğunu vurguladı.
İlim Yayma Ödülleri’nin Uluslararası Boyutu ve Önemi
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin yüzyılı hedeflerine ulaşmada büyük bir adım olan bu ödül, sadece ülkemiz içinden değil, dünyadan da akademisyenleri kendine çekiyor. 2027 yılında, İlim Yayma Ödülleri’nin farklı ülkelerden bilim insanlarının başvurularını kabul eden, küresel çapta tanınan ve saygın bir ödüle dönüşmesini hedefliyoruz.”
Türkiye’nin sınırlarını aşan ve insanlığın ortak birikimine katkı sağlayan bu hareketin, ilmin evrensel değerlerini yansıttığını ve dünya çapında önemli bir platform haline gelmekte olduğunu belirtti. Erdoğan, “İleriye dönük olarak, bu ödüllerle uluslararası bilimin gelişimine de katkıda bulunmayı amaçlıyoruz,” diyerek, gösterilen çabaların önemini vurguladı.
Gazze’deki İnsanlık Dramı ve Bilimin Özgürlüğü Üzerine
Erdoğan, konuşmasında, Gazze’de yaşanan vahşetin insanlık adına büyük bir ayıp olduğunu dile getirdi. Çocuklar, siviller ve ilim insanlarının hedef alınması, bu çağın en derin acılarından biri olarak tanımlandı. Ayrıca, dünyaca tanınan büyük üniversitelerin sessizliğine de tepki gösterildi.
“Soğuk savaşta bile dünyaya demokrasi ve özgürlük nutukları atanlar, günümüzde özgür düşünceye karşı sessiz kalmaktadır,” ifadeleriyle, bilim ve özgürlük alanındaki çelişkiyi ortaya koydu.
Tarihsel ve güncel sorunlar karşısında bilim insanlarının duruşu
Akademik yayınların ve bilim adamlarının susturulduğu bu ortamda, Erdoğan, hakikati söyleyenlerin ve ilmi özgür bırakanların öncü olması gerektiğine vurgu yaptı. “İlim Yayma Ödülleri, sadece bir ödül değil, aynı zamanda hakikatin ve özgürlüğün yüceltiği bir platformdur,” dedi ve geceye layık görülen üç bilim insanını tebrik etti.
Ödüllerin Seçim ve Değerlendirme Süreci
Prof. Dr. İdris Sarısoy, bu yılki değerlendirme sürecini şu sözlerle anlattı: “Kapsamlı ve objektif bir değerlendirme yürüttük; 134 üniversite rektörü ve çeşitli bilim kurulu üyeleriyle birlikte çalıştık. 99 günlük çalışma sonucunda, 1324 başvuru arasından en uygun ve başarılı adaylar belirlendi.”
Sürecin tarafsız ve bilimsel kriterlere uygun yürütüldüğünü belirtti ve bu ödüllerin, Türk bilim camiasının ve akademik özgürlüğün güçlü göstergesi olduğunu ifade etti.
Gençlerin İlme Yönelmesi ve Destek Programları
Yusuf Tülün, cemiyetin gençlere ve bilim insanlarına verdiği önemi şöyle dile getirdi: “Yüz binlerce yetenekli gencimizin eğitimine destek oluyoruz. Yurtlar, burslar ve yurtdışı eğitim imkanlarıyla gençlerimizi doğru ilimlere yöneltiyoruz. Amacımız, bilgi ve ahlak temelli, küresel meydan okumalarına cevap verebilecek nesiller yetiştirmektir.”
Ödül Töreninin Anlamlı Anları ve Kazananlar
Bu anlamlı gecede, çeşitli kategorilerde ödüller sahiplerini buldu. Sosyal bilimlerde Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şener Aktürk, “Not So Innocent: Clerics, Monarchs, and the Ethnoreligious Cleansing of Western Europe” başlıklı çalışmasıyla ödüle layık görüldü. Ödülü, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin takdim etti.
Mühendislik ve sağlık alanında ise, ODTÜ’den Prof. Dr. Barış Bayram, yapay zeka uygulamalarıyla ilgili çalışmalarına göre ödüllendirildi. Bu ödülü, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş takdim etti. Aynı zamanda, Erdoğan’a, kolay uygulanabilir ve düşük maliyetli yeni bir ölçüm yöntemi geliştiren Prof. Dr. Özcan Erel’e Büyük Ödül verildi.
Ödül töreni, Bilal Erdoğan’ın cumhurbaşkanına hediye takdimi ve fotoğraf çekimiyle sona erdi. Törene çeşitli bakanlar ve sanat, siyaset dünyasından önemli isimler katıldı, herkes bu anlam dolu geceyi unutulmaz kıldı.