Nöbetçi Eczaneler
Erdoğan, yeni nesil Amerikan Türk toplumu etkinlikleri kapsamında düzenlenen akşam yemeğinde müthiş bir coşkuyla karşılandı. Geniş katılımla gerçekleşen organizasyonda, konuşmasına toplumun birliği ve dayanışması üzerine yaptığı vurgu ile başladı. Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’ne (TASC) teşekkür ederek, her yıl tekrarlanan bu anlamlı buluşmanın önemini dile getirdi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutmak adına çaba gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarını takdir ediyorum. Amerika’daki Türk toplumu, sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarda giderek daha görünür hale geliyor. Sizlerin başarıları ile iftihar ediyor, emeğiniz ve mücadelenizin karşılığını görmeye devam ediyoruz.” Bu güçlü toplumun, ikinci vatanlarındaki katkıları ve temsil gücü, Türkiye ve Amerika arasındaki bağları daha da güçlendirmektedir. Ayrıca, kültürel ve medeniyet değerlerinin Amerika’daki temsilinde önemli rol üstleniyorlar.
Dış Politika ve Diaspora Gücü
Gelişen küresel dinamikler ışığında dış politikanın yeni aktörler barındırdığına vurgu yapan Erdoğan, diaspora gücünün belirleyici önem taşıdığını belirtti. “Nüfusu yaklaşık yarım milyon olan Türk-Amerikan toplumunun, yerel ve federal seviyede daha etkin rol alması, temsil seviyemizi artıracaktır” diyerek, sorumlulukları hatırlattı. Günümüzde kutuplaşmanın ve mezhepler arası ayrışmanın arttığı ortamda, Türkiye-Amerika ortaklığının kritik bir öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.
İlişkilerimizi ileriye taşımak adına yoğun çalışmalar yürüttüklerini belirten Cumhurbaşkanı, detaylı bir şekilde ikili iş birliği alanlarını sıraladı. Güvenlik, ekonomi, enerji ve eğitim gibi kritik başlıklarda ileri seviyelere ulaşma yönünde adımlar attıklarını ve önümüzdeki dönemde bu ilişkileri daha da derinleştirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Ayrıca, yaklaşan ziyaretlerin ve görüşmelerin önemine değinerek, “Perşembe günü Trump ile yapacağımız görüşmede, ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açmayı amaçlıyoruz” diye ekledi.
Kültürel Güvenlik ve Hep Birlikte Yaşam
İslam karşıtı artan söylemler ve kültürel ayrımcılığın dünya genelinde endişe yarattığını dile getiren Erdoğan, bu durumun Amerika’da yaşayan Türk ve Müslüman toplumu üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. “Amerika, tarih boyunca inanç ve özgürlüklerin adresi olmuştur. Bu özelliğin korunması, hepimizin ortak sorumluluğudur.” şeklinde konuştu. Nefret ve ayrımcılığın karşısında durmanın, toplumların birlik ve beraberliği için en önemli adımlar olduğunu belirtti.
Türkiye’nin, bölgesel meselelerdeki duruşunu güçlü şekilde koruyarak, adil ve barışçıl çözümler için çalışmalarını sürdüreceğine vurgu yaptı. Ayrıca, Türk-Amerikan toplumunun da, bu çabalar doğrultusunda daha aktif rol üstlenmesini beklediğini sözlerine ekledi.
FETÖ ile Mücadelede Kararlılık
Terörle mücadelede kararlılıklarını vurgulayan Erdoğan, 10 yıldır sürdürülen operasyonların, FETÖ ve diğer terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin, üstün gayretle devam ettiğini ifade etti. “Pensilvanya’daki hain liderin etkisinin azalması ve örgütün iç çelişkilerinin gün yüzüne çıkması, mücadelemizi güçlendirmiştir” sözleriyle, bu zor konudaki kararlılıklarını net bir biçimde ortaya koydu.
Türkiye’nin, hukuk ve demokrasi çerçevesinde, terör örgütlerine karşı mücadeleye devam edeceğine dair söz verdi. Ayrıca, Amerika’da bulunan ve Türkiye karşıtı lobilerin, ilişkileri olumsuz etkilemeye çalıştığını hatırlatarak, “Biz, Türkiye’ye ve Türk-Amerikan ilişkilerine zarar vermek isteyenlerin şerrine asla izin vermeyiz” dedi. İç ve dış düşmanlara karşı birlik ve beraberliği vurgulayarak, her şartta dimdik duracaklarını dile getirdi.
Son olarak, farklılıkların bir zenginlik olduğunu ve ortak değerler etrafında kenetlenmenin gerekliliğine işaret eden Erdoğan, “Her zaman doğrular için cesurca durmaya devam edeceğiz. Toplumumuzun dayanışma ve birlik ruhu, en büyük gücümüzdür.” diyerek, Türk-Amerikan toplumunun her zaman yanlarında olacağını sözlerine ekledi.