Yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’ye yapılan insani yardım girişlerinin hız kazandığını ve Türkiye’nin yardım tırlarının bölgeye ulaşmaya başladığını belirtti. Geçtiğimiz günlerde başarılı bir şekilde tamamlanan projeler ve inşaatlar sonucunda, Gazze’ye yönelik girişimlerin yeni bir ivme kazandığını kaydetti.
Erdoğan, iki yıllık sürdürülen zorbalıktan sonra Gazze’de kalıcı bir huzurun temeli atıldığını hatırlatarak, ateşkesin ardından bölgedeki insanların yüzlerindeki mutluluğun ve rahatlamanın kendilerini sevindirdiğini dile getirdi. Çocukların neşe içinde yüzlerini gösterdiklerini ve sivillerin içleri yaralı olsa da, yeni bir döneme adım attıklarını vurguladı.
Gazze’deki Durum ve Yapılması Gerekenler
Erdoğan, İsrail’in bölgede yaşanan yıkıma dikkat çekerek, bölgenin yüzde 85’inin yaşanmaz hale getirildiğini, su kaynaklarının kirletildiğini ve altyapının tamamen tahrip edildiğini ifade etti. Ayrıca, bölgedeki sağlık, eğitim ve ibadethanelerin bombalanarak kriz alanlarının büyüdüğüne değindi. Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması ve kış mevsimi gelmeden acil adımların atılmasının önemine vurgu yaptı.
Türkiye’nin, bölgedeki kardeşlerimizin mağduriyetlerini gidermek adına yaptığı katkılardan söz eden Erdoğan, bölgenin istikrarı ve güvenliği için gereken her desteği sağlama konusunda kararlı olduklarını belirtti. Bu çerçevede, Filistin, Suriye, Sudan ve Yemen gibi bölgelerde sağlanması gereken barış ve huzur için çalışmayı sürdüreceklerini açıkladı.
Türkiye’nin Dış Politikasındaki İlkeler ve Uluslararası Durum
Güçlü ve ilkeli politikalarının herkes tarafından kabul gördüğünü dile getiren Erdoğan, ülkenin uluslararası platformlarda saygın ve etkili bir konuma eriştiğini vurguladı. Buna rağmen, ana muhalefet partisinin bu başarıları anlamakta zorlandığını, Batılı güçlere karşı duruşunu ve tutumunu sürdürenlerin saygısızlığına dikkat çekti.
Erdoğan, özellikle CHP’nin bazı liderlerinin ülkenin imajını zedelemeye yönelik tutumlarına değinerek, yurt dışındaki kimi açıklamaların ülkenin itibarını zan altında bıraktığını ve bu davranışların kabul edilemez olduğunu söyledi. Yabancı mikrofonlar önünde ülkeyi eleştirme alışkanlığına da tepki gösterdi.
Siyasi İstikrar ve Milletin Güveni
Türkiye’nin, dış güçlere yalakalık yapmadan, bağımsız ve dik durduğunu belirten Erdoğan, hükümet politikalarının dik duruşuna uluslararası alanda büyük takdir topladığını ifade etti. Yüzlerce farklı zeminde kendilerine özgü ilkeleriyle hareket ettiklerini vurguladı. Bu doğrultuda, ülkenin dünyada saygınlık kazandığını ve milletin iradesine olan bağlılıklarını hiç bozmadan, mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Türkiye’nin, demokrasiyi ve milli birliği en yüksek seviyede tutmayı amaç edindiğine işaret eden Erdoğan, devletin ve milletin çıkarları doğrultusunda her zaman dik durmayı sürdüreceklerinin altını çizdi.
Yurt Dışında ve İçdeki Diplomatik Çabalar
Erdoğan, yurt dışındaki ziyaretlerinde ve diplomasisinde barış ortamının tesis edilmesine büyük önem verdiklerini belirterek, ülkenin hak ve menfaatlerini savunmak için bütün imkanları seferber ettiklerini söyledi. Türkiye’nin uluslararası arenada söz sahibi olmasını sağlayan bu politikaların, milletin güven ve huzurunu teminat altına aldığını vurguladı.
Son Söz ve Bölgesel Dayanışma Ruhu
Konuşmasının sonunda, bölgedeki bütün kardeşlere ve mazlumlara, birlik ve beraberlik içinde hareket edilerek ihtiyacın giderileceği mesajını verdi. Türkiye’nin, bölgesel istikrar ve barış yolundaki kararlılığını tekrar yinelerken, tüm katkı sağlayanlara teşekkür etti. Son olarak, Trabzon’a kazandırılan yatırımların hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçenleri tebrik etti ve bereketli çalışmalar diledi.