Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Uygulama ve Araştırma Merkezleri Koordinatörü ve uzman siyaset bilimci Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Gazze’nin bölgesel ve küresel jeopolitik dengelerdeki kritik rolünü vurguladı. Bu bağlamda, bölgede büyük güçlerin ve çeşitli aktörlerin siyasi hedefleri doğrultusunda hareket ettiklerini belirtti.
Kütahya Kadim Vakfı tarafından düzenlenen ve her hafta perşembe günleri gerçekleştirilen “Kadim Muhabbetler” programının sezonun ilk oturumu, Prof. Şeyhanlıoğlu’nu ağırladı. Vakıf Başkanı Mustafa Önsay, açılış konuşmasında, etkinliği bu sezonki ilk toplantı olarak planladıklarını ve ana konuların “Filistin, Müslüman toplumlar ve Türkiye” ilişkileri üzerine olduğunu açıkladı. Ayrıca, katılımcıların canlı katkılarıyla etkinliğin zenginleştiğini ve gelecek projeksiyonlarının da masaya yatırıldığını ekledi.
Gazze’nin Jeopolitik ve Stratejik Bağlantıları
Prof. Şeyhanlıoğlu, yaptığı açıklamalarda Gazze’nin sadece Filistin sorununun değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz bölgesindeki enerji akışları ve jeopolitik yapı açısından son derece önemli bir nokta olduğunu ifade etti. Bu stratejik önemin, bölgedeki güç mücadelesine ve küresel aktörlerin enerji ve siyasi hedeflerine dayandığını vurguladı.
Gazze’nin tarihi bağlarının ve bölgesel stratejilerin kesiştiği noktalara değinen uzman, bölgenin istikrarını kaybetmesinin Kudüs ve Halep gibi kentlerin durumu üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını sözlerine ekledi. Türkiye ile Gazze arasındaki bağların ise, Gazze’nin direniş sembolü olarak önemine işaret ederek, dini ve insani açıdan desteklenmesi gerektiğini belirtti. Akademisyen, bu noktada dua ve dayanışma çağrısı yaptı.
Gazze’nin Toplumsal ve Dini Çerçevedeki Anlamı
Prof. Şeyhanlıoğlu, Arap toplumlarında Gazze’nin _”bir ruh, bir dem”_ ifadesiyle sembolize edildiğine dikkat çekerek, bölgenin sadece bölge halkı değil, tüm İslam dünyası için önemli olduğunu vurguladı. “Gazze, sadece Gazze’lilerin değil, İslam dünyasının Çanakkale’sidir” diyerek, bu sembolik bağlılığın altını çizdi.
Etkinlik, katılımcıların soruları ve tartışmalarıyla devam etti. Hem bölgedeki gelişmelerin tarihsel kökenleri hem de olası gelecek senaryoları detaylıca ele alındı. Organizasyonun önümüzdeki haftalarda da benzer formatlarda sürdürüleceği bildirildi.