Gazze’ye Ulaşamayan Filonun Direniş Habercisi Elazığ’da Karşılandı

Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na yapılan İsrail saldırısında alıkonulan ve dönen emekli öğretmen Sinan Akılotu, memleketi Elazığ’da büyük bir sevgi seliyle karşılandı. Akılotu, İstanbul’dan gelen uçuştan sonra havalimanında ailesi, yakınları ve vatandaşlar tarafından el ele tutuşup duygusal anlar yaşadı.

Konuşmasında, Türkiye’de pek çok kişinin duaları ve desteğiyle karşılaştığını belirten Akılotu, “Gazze’ye ulaşamamış olsak da, oradaki direnişin ve adalet mücadelesinin bir parçası olmaktan gururluyuz” diyerek sözlerine başladı. Gazze üzerindeki ambargo devam ediyor ve zulüm hâlâ sürüyor. Bu acı olayların henüz bitmediğine ve daha yapılacak çok şey olduğuna vurgu yaparak, özellikle bombaların hâlâ yağdığı bölgenin sadece 10 kilometre uzağında bulunuyor oluşunun ne kadar acı bir durum olduğunu ifade etti.

Deneyimlerinin Derin İzleri

Yemek konusunda bile büyük bir onur ve sabırla hareket ettiklerini anlatan Akılotu, “İnsanlar, tutukluluk sürecinde gördükleri zorluklar karşısında biraz bile olsa dayanışma ve sabırla ayakta kaldı. Biz de hiçbir yemek istemedik, sadece oradaki zulmü fark ettirmemek için susmayı tercih ettik”. 21 gün süren bu yolculuk boyunca yaşadıkları, gerçekten tarifsiz ve insani sınırların çok ötesindeydi. Her gün yeni bir imtihan olarak gördüklerini anlatan Akılotu, “Bu deneyim, Filistin halkının acılarına kıyasla hiçbir şey!” sözleriyle yaşadıklarına dikkat çekiyor.

İsrailli Askerlerde Çifte Vatandaşlık Gerçeği

Akılotu, İsrailli askerler arasında bazıların Türk pasaportu taşıyan ve çifte vatandaşlık sahibi olduğunu belirterek, “Görev yapanlar arasında Türk ve Yahudi asıllı, İsrail ordusunda bulunan kişiler vardı”. Ayrıca, hareketi yönetenlerin ve özellikle gençlerin, bu zulüm karşısında büyük bir sarsıntı yaşadığını ve bu olayın uluslararası bir vicdan meselesi olduğunun altını çizdi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Akın ise, Filistin halkının yaşadığı büyük baskıya dikkat çekerek, bu hareketin sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için bir vicdan hareketi olduğunu vurguladı. “Hak ve adalet duygusu, insanın temel fıtratında vardır” diyerek, destek veren herkesin bu adil mücadelede yan yana durmasının önemini belirtti.