Geçersiz diploma çetesi: Elektronik imzanız hala çalınabilir mi?

Kamuoyunda “sahte diploma çetesi” ismi verilen yapı, kamu çalışanlarının elektronik imzalarını elde ederek, devlet sistemlerine sızmaya çalıştı.

Çetenin sistemi kolay çalıştı, elektronik imzaya düzenlemeye yetkili bir kuruluşa, kamu çalışanı ismine çıkartılan uydurma kimlikle gidildi ve elektronik imza alınarak kapıdan çıkıldı.

2024 yılı başlarında bu teknikle elektronik imza almak mümkündü. Çetenin “yüz yüze tanımlama” metodunu istismar ettiği anlaşıldı. Sertifika düzenlemeye yetkili özel kuruluş, kimlik kartına bakarak, doğrulama yapıyor ve şirkete gelen müşteriye elektronik imza içeren taşınır belleği veriyordu.

Çetenin varlığının belirlenmesinin akabinde harekete geçen devlet üniteleri, 2024 yılı ortalarında, elektronik imza alımına süratle yeni kurallar koydu. Şu an, e-devlete banka şifresi ile girilmesinin akabinde elektronik imza almak mümkün. E Devlete girişin akabinde BTK hizmetleri ve akabinde da elektronik imza alınacak şirketin seçimi üzere evrelerin geçilmesi gerekiyor. Sistem, kayıtlı telefonlar, adresler üzere denetimleri yaparak elektronik imza alımına ait süreci tamamlıyor.

2024 yılı ortalarından e devlet onaylı elektronik imza çıkartılması uygulamasına geçilmesine rağmen, çetenin, bu tarih öncesinde edindiği düzmece elektronik imzalarla süreç yapmaya devam ettiği anlaşıldı.

İddanameye nazaran, savcıların elinde, çetenin kullandığı birtakım bilgisayarlar bulunuyor. Bu bilgisayarlarla yapılan süreçlerin kayıtları da Emniyet’in takviyesi sonrasında çıkartılmış durumda.

Bu bilgisayarların bir kısmı, soruşturma sırasında ihbarda bulunan, Tuzem Akademi isimli eğitim kurumunun bilgisayar işlerini yürüten bir kişi tarafından verildi. İhbarcı, soruşturmanın duyulmasının akabinde kendisinden eğitim kurumlarının kamera kayıtlarının silinmesi istendiğini ve birtakım elektonik sistimlerin de emanet olarak bırakıldığını da anlattı.

Çetenin, elektronik imzayı elde etmesinin akabinde, kamu kurumlarının genel bağlantı sistemlerine girdiği de anlaşılıyor. Çete her ne kadar eski sabıkalılardan oluşsa da, iddianamede birtakım eski kamu çalışanlarının da çeteyle irtibatlı olduğuna ait tabirler var. Sanıklardan birisi, hakimin elektronik imzasıyla kendisine maaş bordrosu yaratan ve bu kabahatinden ceza almış, evvelce mahkeme kaleminde çalışmış.

Sanık anlatımlarından, isim verilmeden birtakım kamu çalışanlarının çeteyle kontaklı olduğu belirtiliyor, bu isimler genelde, sanık argümanlarına nazaran, bir bakanlıkta çalışan yahut yargıda çalışan olarak genel tanımlanıyor. Tekrar iddianamede, bir sanığın, bir bayanın kamu çalışanlarıyla münasebet içinde olduğu ve kimlik bilgilerini çaldığına ait anlatımları da var.

Sanıkların gerçekdışı bilgi verme ihtimalı yüksek, lakin çetenin kamu sistemlerine girmesinin akabinde, bu sistemler üzerinde süreç yapabilmek için belli bir bilgiye, yani not düzeltmenin nasıl yapıldığı, diplomanın nasıl üretildiği, ehliyet not yükseltilmesi üzere sistem menülerine vakıf olduğu anlaşılıyor.

Çetenin çalışma prosedürüne nazaran, bir ehliyet notunun, bir kamu çalışanı tarafından istenildiği üzere yükseltilmesi mümkün üzere görünüyor. Yani iddianameye nazaran, evreli bir yetkilendirme olmaması gerekiyor yahut bir değişikliğin bir üst amir tarafından bilinmemesi gerekiyor. Bu çeşit açıkların genel olarak gözden geçirildiği kestirim ediliyor.