Nöbetçi Eczaneler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’da düzenlenen 23. Doha Forumu kapsamında katıldığı panelde, bölgemizdeki en kritik konuları ve uluslararası barış süreçlerini değerlendirdi. Özellikle Ukrayna,Gazze ve Suriye’deki gelişmeleri ele alan Fidan, Türkiye’nin bölgedeki barış ve istikrara katkısına vurgu yaptı.
Fidan, “Göçmenlik meselesi bizim için de son derece önemli. Eğer yaşanan krizleri çözmek istiyorsak, öncelikle insani sorumluluklarımızı yerine getirmeli ve ortak çözümler üretmeliyiz” dedi. Ayrıca, bölgedeki çatışma ve anlaşmazlıkların çözümüne katkı sağlama noktasında Türkiye’nin aktif rol almaya hazır olduğunu belirtti. Şöyle devam etti: “Özellikle Ukrayna ve Gazze’de ateşkes arayışlarımız sürüyor, Suriye’de ise istikrarı sağlayacak uluslararası çabalar devam ediyor.”
Akabinde, göçmenlik ve bölgesel barış tartışmalarında farklı ülkelerin tutumlarını nasıl değerlendirdiğine dair soruya yanıt verirken, “Suriye’deki mülteci krizinin hafifletilmesinde arabuluculuk büyük önem taşıyor. Bu, hem insani hem de politik çıkarlara hizmet eden bir yaklaşım” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, moderatör Christiane Amanpour’un, Almanya, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerinin krizlere karşı tutumlarını ve ortak hareket etme kapasitesini sorgulaması üzerine, Fidan şu yorumu yaptı: “Avrupa, saldırılara karşı elinden gelenin en iyisini yapmakta; aynı zamanda ABD ile güçlü iş birliklerini sürdürerek, barışa ulaşmak için çeşitli adımlar atmaya devam ediyor”.
Gazze’de kurulacak Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) hakkında da değerlendirmelerde bulunan Fidan, “Türkiye, hali hazırda katkıda bulunmaya hazır. Ancak, bu gücün görev tanımı ve uygulanması konusunda detaylı uluslararası tartışmalar devam ediyor. İlk hedef, Filistin sınırlarını korumak ve bölgeyi istikrara kavuşturmak olmalı” dedi.
Rusya ile ilişkiler ve bölgesel güvenlik konularında ise, “Rusya’nın pek çok güvensizlik sebebi var. Ancak, diyalog ve ortak çıkarlar doğrultusunda hareket etmek, istikrar açısından önemli” diyerek, karşılıklı güven tesis edilmesinin gerekliliğine işaret etti.
Son olarak, Avrupa ve bölge ülkelerine, “Çatışma ortamında bile iletişimi koparmamak, müzakerelere açık olmak ve krizleri diyalog yoluyla aşmak mümkün” mesajını verdi. Ortak çabalarla barış ve istikrarın sağlanmasının mümkün olduğuna inancını dile getirdi.