Sakarya’nın Hendek ilçesinde meydana gelen ve 7 kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin ise yaralandığı havai fişek fabrikası patlamasıyla ilgili dosyada önemli gelişmeler yaşanıyor. Yargıtay tarafından onaylanan ve bozma kararı verilen cezalar sonrası, davanın üçüncü duruşması gerçekleştiriliyor. Avukat Gülşen Uzuner, duruşma öncesinde yaptığı açıklamada, “İkinci kez görülen bu dosyada, adil bir karar ile ceza adaleti sağlanmasını bekliyoruz. Yargıtay bunun yolunu açtı ve bu karara uyulmasını talep ediyoruz” dedi.
28 Şubat 2022 tarihinde Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından açıklanan kararda, fabrikanın sahipleri ve ilgili sanıklar hakkında çeşitli cezalar verilmişti. Mahkeme, bilinçli taksirle çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan, fabrikayı işleten bazı sanıklar için 16 yıl 3 ay, diğer sanıklar için ise 12 yıl 6 aya kadar hapis cezası kararlaştırmıştı. Ayrıca, tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak H.A.V.’nin tahliyesine karar verilmişti. Fakat Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bazı sanıkların cezalarının onaylanmasına, bazıların ise bozularak yeniden yargılanmasına hükmetmişti.
Bu gelişmeler ışığında, mahkeme yeni kararlar almak üzere tekrar toplanmaya devam ediyor. İşçilere ve yakınlarına göre, suçun cezasız kalmaması ve adaletin yerini bulması büyük önem taşıyor. Olayda hayatını kaybeden Muhammet Seyfi Çanakçı’nın ailesinin yakını ve avukat Gülşen Uzuner, duruşma öncesinde yaptığı açıklamada, “İş cinayetinde sorumluların ceza alması gerçekten önemli. Yargıtay’ın kararları ile ilgili umutlarımız yüksek. Burada temel amaç, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği nedeniyle ölümlere ve yaralanmalara yol açanların cezalandırılmasıdır,” diye sözlerini sürdürdü.
Uzuner, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Yargıtay, patronların işletmelerinde 25 yıldır yürüttükleri faaliyetleri ve patlayıcı maddelere ilişkin tedbirsizlikleri göz önüne alarak, olası kast veya umursamazlık haliyle hareket edilmesini dikkat çekici buldu. Bu, iş cinayetlerinde caydırıcılığı artıracak önemli bir adım. Mahkemeler, suçun ağırlığını taksirden ziyade, kast veya olumsuz umursamazlık olarak değerlendirmeli. Bu şekilde, her bir ölü ve yaralanma olayı için sanıklar hakkında hüküm verilmesi, hem adalaet duygusunun tesisi hem de benzer olayların önlenmesi açısından kritik önemdedir.”
Uzuner ayrıca, “Yargıtay’ın bu kararlarıyla birlikte, dosyamız bir ilk değil ancak uygulamada önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kararlar, ceza disiplinini güçlendirecek ve sorumluların hesap vermesini sağlayacaktır. Bu adil ve kararlı tutum sayesinde, hak edilen ceza ve adil yargılamanın sağlanacağına inanıyoruz. Bu kolay bir süreç değil, ama yapılması zorunludur. Bu yüzden, yargının bu yöndeki kararlılığını ve aldığı kararların uygulanmasını bekliyoruz,” diyerek sözlerini tamamladı. Tüm gelişmeler yakından takip ediliyor ve karar sürecinin adil bir sonuçla sonuçlanması umut ediliyor.