İran yönetimi, olası bir savaş durumuna karşı en güçlü caydırıcı unsur olarak füze kapasitesine büyük önem veriyor. Haziran ayındaki savaşta hava savunma sistemlerinin büyük ölçüde zarar görmesi, İran’ın elindeki sınırlı sayıda ve stratejik önemi yüksek olan füzelere olan ihtiyacını daha da artırdı. Uzmanlar, İran’ın özellikle katı yakıt üretimi için gerekli olan planetary karıştırıcıları yeniden temin etmeye odaklandığını belirtiyor. Bu makina, füze yakıtının homojen şekilde karıştırılmasında kritik rol oynuyor. ABD kaynakları ve analistlere göre, İran bu makineleri Çin üzerinden temin edebilir ve geçmişte füze yakıtı bileşenlerini Çin’den aldığı biliniyor.
Saldırılar ve Hedefler
İran’ın başkent Tahran yakınlarındaki Khojir ve Parchin, ayrıca kuzeydoğudaki Şahrud bölgesinde, katı yakıt füze üretim tesisleri yer alıyor. İsrail, Ekim 2024 ve Haziran savaşları sırasında bu tesislere saldırılar düzenledi. AP’nin uydu görüntüleri, Parchin ve Şahrud’daki “karıştırıcı bina” ve üretim alanlarının tekrar inşa edilmekte olduğunu gösteriyor. Analistlere göre İran, füze üretim altyapısını hızla tekrar kuruyor ve bu durum nükleer tesislerde aynı hızda ilerlenmediğini ortaya koyuyor. Washington merkezli Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü’nün tahminlerine göre, İran savaş sırasında toplamda yaklaşık 574 balistik füze ateşledi. Savaş öncesinde ise bu sayı 330 civarındaydı. İsrail ordusu, İran’ın füze stokunun toplamda 2.500 civarında olduğunu ve savaşta bu stokların önemli bir kısmını kullandığını tahmin ediyor.
Çin Bağlantısı ve Suriye’ye Uzanan Hat
AP’nin haberine göre, İran Devrim Muhafızları, Suriye’nin Masyaf bölgesinde bulunan yer altı füze tesisine Çin menşeli planetary karıştırıcı sevk etti. Uzmanlar, bu ekipmanın Çin’den ithal edildiğini belirtiyor. Çin Dışişleri Bakanlığı ise, bölgedeki barış ve istikrara katkı sağlama taahhüdünde bulunduklarını ve İran’ın ulusal bağımsızlığını desteklediklerini açıkladı.
İran’dan Resmi Açıklamalar
İran Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Muhammed İslami, askeri saldırısonrası nükleer tesisleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. İslami, “Bir nükleer tesise yönelik askeri müdahale, yapısal hasarların oluşmasına yol açar, ancak İran’ın bilimi, bilgisi, teknolojisi ve sanayisi bu tür zorluklara karşı sağlam duruyor. Saldırılara rağmen, İsrail’in yeni tehditlerine rağmen, altyapıları yeniden inşa edeceğiz” açıklamasını yaptı. İran’ın uranyum zenginleştirme çalışmalarını sürdüreceklerini de vurgulayan İslami, söz konusu çalışmaların silah amaçlı olmadığını savundu. Ayrıca, yüksek oranda uranyum zenginleştirmenin, genellikle abartıldığı gibi silah üretimi anlamına gelmediğine işaret etti ve “Yüksek oranlarda uranyum zenginleştirme ihtiyacımız, hassas ölçüm cihazları için gerekli, ancak kimse bize bu ürünleri satmıyor. Yıllardır ambargo altındayız” dedi. ABD ile yürütülen dolaylı görüşmelere değinen İslami, Washington’a olan güvenlerinin olmadığını ifade etti.