Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İsmail Özdemir’den Yunanistan ve Bölgesel Gelişmelere Sert Tepki

İsmail Özdemir, Yunanistan ve bölgedeki gelişmelere sert ve net tepkisini dile getirerek önemli mesajlar verdi. Detaylar için okuyun.

İsmail Özdemir, Yunanistan ve

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın Lozan ve Paris Antlaşmaları’nı açıkça ihlal etmeyi sürdürdüğünü belirterek, “Artık ipin ucunu iyice kaçırmıştır” ifadesini kullandı. Özdemir, bölgedeki gelişmeler karşısında Türkiye’nin sabrının tükendiğine işaret ederek, özellikle Ege Denizi’nde adaları silahlandıran ve ülkemize karşı yeni ittifaklar kurmaya çalışan Yunanistan’ın davranışlarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Orta Doğu’dan Balkanlar’a, Karadeniz’den Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyada yaşanan karmaşık siyasi ve askeri gelişmelerin, Türkiye’nin ev sahipliği ve etkinliğiyle yönlendirildiğine dikkat çeken Özdemir, son zamanlarda Karadeniz’deki gelişmelerin endişe verici ve kuşku uyandırıcı olduğunu kaydetti. Özellikle Polonya, Romanya ve Bulgaristan’ın Rusya’ya yönelik örtülü operasyonlarda kullanılması ve Ukrayna’ya satılan savunma sistemlerinin gizlice başka ülkelere aktarılması gibi olayların Türkiye’nin egemenlik haklarına doğrudan tehdit oluşturduğunu belirtti.

Türkiye’nin Hukuksal ve Stratejik Sorumlulukları

Türkiye’nin, Montrö Sözleşmesi’nin garantilediği haklarını ve Boğazlar üzerindeki kontrolünü koruması gerektiğine vurgu yapan Özdemir, “Hukuki yükümlülüklerimizi kararlılıkla yürütüp, hukuk sınırları içerisinde hareket etmeliyiz” dedi. Ukrayna ve Rusya arasındaki ateşkeşin sağlanması ve tarafların esir takası gibi insani konuların çözüme kavuşturulması sürecinde ülkemizin arabuluculuk rolünün önemli olduğunu belirtti.

Özdemir, “Türkiye’nin küresel barış ve istikrar için üstlendiği görevler, sadece savunma değil, aynı zamanda diplomatik ilişkilerin geliştirilmesini de kapsıyor. Bu bağlamda, bölgeye ilişkin yaptığı girişimler ve anlaşmalar, bölgesel aktörlerin hak ve çıkarlarını gözetmek adına büyük önem taşıyor” diyerek, yabancı ülkelerin bölge üzerindeki nüfuz girişimlerine dikkat çekti.

Meşruiyet ve Güvenlik Kaynakları Üzerine Endişeler

Özdemir’e göre, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı ve hukuka aykırı girişimleri, Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin egemenlik haklarını ihlal etmektedir. “Doğu Akdeniz bölgesi, uzun süredir stratejik açıdan kritik bir öneme sahip. Türkiye’nin bölgedeki faaliyetleri, hem uluslararası hukuk hem de bölgesel güvenlik açısından haklılık taşımaktadır” dedi.

İsrail’in bölgedeki artan askeri ambargo ve silah sevkiyatlarıyla Doğu Akdeniz’de yeni gelişmelere kapı araladığını söyleyen Özdemir, bölgede güçlenen ittifaklara dikkat çekti. “ABD’nin yönlendirmesiyle Yunanistan, GKRY ve İsrail’in kurduğu blok, bölgedeki dengeleri değiştirmeye yönelik adımlar atıyor. Bu süreçlere karşı ülkemiz, kendi milli çıkarlarını koruma ve bölgesel barış için adımlarını atmak zorundadır” ifadesini kullandı.

Sonuç olarak, bölgedeki gelişmeler ve bölgesel güç dengelerinin şekillenmesinde Türkiye’nin aktif ve kararlı tutumunun, barış ve istikrarın sağlanması adına elzem olduğunun altını çizen Özdemir, “Kudüs Paktı, TRÇ ve Ankara Çerçevesi gibi stratejileri devreye sokmak, hem bölgesel hem de küresel güçlerle ilişkilerimizi güçlendirmek açısından önemlidir” diyerek sözlerini tamamladı.