İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs’te düzenlenen basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump’ın aracılığıyla imzalanan ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında istedikleri hedeflere ulaştıklarını belirtti. Netanyahu, ikinci aşamanın yakında başlamasını beklediklerini sözlerine ekledi, böylece bölgedeki istikrarın sağlanması ve güvenlik önlemlerinin artırılması hedefleniyor.
Öte yandan, Almanya Başbakanı Friedrich Merz de Kudüs’te Netanyahu ile bir araya gelerek kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdi. Toplantının ardından yapılan ortak basın açıklamasında her iki lider de güncel bölgesel durumu ve politikalarını paylaştı. Merz, Berlin’in İsrail’in güvenliğini ve varlığını her zaman ön planda tutmaya devam edeceğine vurgu yaptı.
Merkel Döneminden Günümüze Almanya-İsrail İlişkileri
Bir zamanlar Almanya Başbakanı Angela Merkel ve halefi Olaf Scholz’un açıklamalarıyla net biçimde ortaya konan, Almanya’nın “tarihi sorumluluk” duygusu, iki ülke ilişkilerinin temel taşını oluşturmaktadır. Merkel döneminde yapılan ziyaretlerde, İsrail’in güvenliğinin Almanya için “varlık nedeni” olduğu açıkça belirtilmişti. Bu tutum, iki ülke arasındaki yakın diplomatik bağların temelini oluşturdu.
Ancak, yeni liderlerin politikaları ve bölgesel gelişmeler, ilişkilerin farklı boyutlar kazanmasına sebep olmaktadır. Merz’in göreve başlamasıyla beraber, İsrail’e yönelik tutumsal ve askeri destek konularında yeni yaklaşımlar gündeme geldi. Özellikle, Gazze’de yaşanan gelişmeler ve bölgedeki güvenlik ortamı, Almanya’nın bölge politikalarında önemli değişikliklere zemin hazırladı.
Silah Politikaları ve Ekonomik İş Birliği
Almanya, özellikle 2023 yılında İsrail’e yaptığı silah satışlarıyla dikkat çekti. 2022’ye kıyasla 10 kat artış gösteren bu satışlar, ülkenin bölgedeki stratejik duruşunu güçlendirmektedir. Ancak, 2025’in Ağustos ayında alınan kararla, Gazze’deki operasyonlar ve bölgesel gelişmeler gerekçe gösterilerek, İsrail’e ilişkin silah ihracatı askıya alınmıştı. İki ay sonra bu karar, gelişen koşullar ve değişen politika gerekçeleriyle sona erdi.
Söz konusu kararları ve uygulamaları değerlendiren Merz, bu adımların özel duruma yönelik olduğunu ve temel stratejik ortaklıkta herhangi bir değişiklik olmadığını vurguladı. Ayrıca, ülkesinin İsrail’e desteğinin ve askeri yardımlarının devam edeceğini belirtti.
Gelecek Planları ve Bölgesel Barış Arayışları
Merz’e yöneltilen sorular arasında, Gazze’de ilerleyen süreç ve ikinci aşama konusunda beklentiler dikkat çekti. Merz, mevcut durumu yakından takip ettiklerini ve ABD Başkanı Trump ile Netanyahu’nun önümüzdeki görüşmelerinde nihai barış planının ve ikinci aşamanın detaylarının netleşeceğini ifade etti. “İkinci aşama”, bölgedeki kalıcı istikrar ve barış için kritik bir adım olmasını hedeflemektedir.
Öte yandan, Avrupa’ya yönelik açıklamalarda, İsrail ile ticari ve stratejik bağların kesilmesine ilişkin herhangi bir karar alınmadığını; Almanya ile İsrail arasındaki ekonomik ve politik ilişkilerin sürdürüleceği belirtildi. Bölgesel barışı destekleyen diplomatik girişimlerin tüm taraflar için hayati olduğu vurgulanıyor.
İki Devletli Çözüm ve Siyasi Görüşler
Birçok lider, iki devletli çözümün kalıcı barışın anahtarı olduğuna inanmaktadır. Merz, bu yaklaşıma güçlü destek verirken, Netanyahu ise farklı bir vizyon ortaya koyuyor. Netanyahu, Arap ülkeleriyle kapsamlı bölgesel barış planlarını savunuyor ve bölgenin askeri dengeleri konusundaki kararlılığını sürdürüyor.
Sonuç olarak, bu ziyaretler ve gelişmeler, bölgesel ve uluslararası politikaların yeniden şekillendiği süreçte kritik bir dönüm noktası olmaktadır. Her iki taraf da ortak çıkarlar ve bölgesel barışın tesisi uğruna çeşitli adımlar atmaya devam ediyor.
