İşgal altında bulunan Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya ibadet etmek isteyen Müslümanlar, İsrail güçlerinin sıkı denetimleri ve kontrolleriyle karşılaşıyor. Bu yoğun güvenlik önlemleri, bazı ziyaretçilerin ibadet etmesine engel oluyor ve ziyaretlerin rastgele uygulamalarla yönetilmesine neden oluyor.
Yerel güvenlik güçleri ve kolluk kuvvetleri, Harem-i Şerif’in etrafındaki belirlenmiş noktalarda yoğunlaşarak girişleri sınırlandırıyor. Müslümanlar, kimlik kontrolleri ve sorgulamalar eşliğinde içeri alınabiliyor veya geri çevriliyor. Bu uygulamalar, kimin ve ne zaman içeri alınacağı konusunda belirsizlikler barındırıyor ve ziyaretçileri zor durumda bırakıyor.
Giriş kapıları sadece belirlenmiş noktalar aracılığıyla ve sınırlı sayıda kişi kabul edilerek denetim altında tutuluyor. İçeriğin ve girişlerin nasıl kontrolden geçirildiği konusunda net bir şeffaflık bulunmuyor. İsrail askerlerinin kararları doğrultusunda, bazı Müslümanlar ağır güvenlik önlemlerini aşarak kutsal mekana erişim sağlayabiliyor.
İşte bu kısıtlamalar nedeniyle, Ahmed adında bir ziyaretçi, “Kimlik sorguları ve rastgele uygulamalar yüzünden, bazen içeri girmekte güçlük çekiyoruz,” diyerek yaşadıklarını anlatıyor. Bu durum, cemaatin büyük bölümünün Mescid-i Aksa’ya ulaşmadan geri dönmesine neden oluyor.
Ancak, bölgeye ulaşabilenler ibadetlerini yapma fırsatı buluyor. İçeri giren Müslümanlar, namaz kılarak dualar ediyor ve kutsal atmosferin tadını çıkarıyorlar. Çocuklar ise avluda oyunlar oynayarak zaman geçiriyor. Tüm bu süreçler, bölgedeki hassas siyasi ve dini durumu gözler önüne seriyor.
Bunun yanında, zaman zaman fanatik Yahudi grupların ve Israil polisi eşliğinde gerçekleştirilen baskınlar, bölgedeki gerginliği artırıyor. Bu olaylar, güvenlik önlemlerinin ve kısıtlamaların devam etmesine neden oluyor ve bölgedeki tansiyonu yüksek tutuyor.