Nöbetçi Eczaneler
Son zamanlarda İsrail kamuoyunun oldukça tartışılan isimlerinden biri olan Ohad Tal, Türkiye’ye karşı sert açıklamalarını sürdürüyor. Milletvekili ve Dini Siyonizm Partisi lideri olarak yaptığı konuşmalarda, Türkiye’nin bölgedeki etkisinin arttığını ve bu durumun İsrail açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Tal, özellikle Batı ülkelerine seslenerek, “Türkiye’yi durdurun, aksi takdirde en büyük bedeli biz öderiz” şeklinde uyarılarda bulundu.
Türkiye’nin bölgedeki yükselişi ve güçlenmesinin, sadece bir rakip olmaktan öte, İran tehdidinden daha büyük bir risk oluşturduğunu iddia eden Tal, şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye, hızla ve kararlılıkla İsrail için en büyük tehditler arasına girmektedir. Ancak bu, sadece ekonomik ve diplomatik alanlarda değil, askeri açıdan da ciddi bir tehlike anlamına geliyor. Amerikan ve Çin gibi küresel güçlerle iyi ilişkiler kurması, bölgedeki stratejik dengeleri değiştirmektedir.”
Türkiye’nin Müdahaleleri ve Güvenlik Endişeleri
Tal, Ankara’nın Kudüs ve çevresinde artan etkisinin, İsrail’in uluslararası öncelikleriyle çatışmaya girdiğine vurgu yaptı. “Türkiye, İsrail’in çıkarlarına kasıtlı ve aktif biçimde karşı duruyor” diyerek, Türk devletinin bölgede yürüttüğü politikaların ilerleyen zamanda ciddi sonuçlar doğurabileceğini sözlerine ekledi.
Özellikle Kudüs’teki Türk konsolosluğunun faaliyetleriyle ilgili endişelerini dile getiren Tal, bunları şu sözlerle aktardı: “Dünyaya net ve açık mesajlar verilmelidir. Türkiye’nin Kudüs’teki faaliyetleri, uluslararası hukuka ve İsrail yasalarına aykırı şekilde, kültürel egemenliği sarsmak ve bölgedeki güç dengelerini değiştirmek amacıyla yürütülmektedir. Bu konsolosluk, Müslümanların başkentteki varlığını meşrulaştırmaya yönelik düşmanca bir operasyon merkezi gibi çalışıyor.” Ayrıca, Türk konsolosluğunun sadece fiziksel değil, stratejik ve psikolojik açıdan da uzak olmayan bir tehdit olduğunu ve bölgedeki istikrara olumsuz etkilerde bulunabileceğine dikkat çekti. Tal, sözlerini, “Türk tehdidi, yaklaşık olarak fiziksel mesafeden uzak değildir; bu nedenle ciddi hazırlıklar ve önlemler alınmalıdır” diyerek tamamladı.