Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İstanbul’dan Kastamonu’ya Uzanan Arıcılık Tutkusu: Emine Eymür’ün Hikayesi

İstanbul’dan Kastamonu’ya uzanan arıcılık tutkusunun ilham verici hikayesi. Emine Eymür’ün deneyimlerini ve doğa sevgisini keşfedin.

İstanbul'dan Kastamonu'ya uzanan arıcılık

İstanbul’da yaşayan ve dört çocuk annesi olan Emine Eymür, arı bakımı ve yetiştiriciliğine olan ilgisiyle dikkat çekiyor. Hemen hemen her hafta sonunu Kastamonu’nun Araç ilçesine bağlı Boğdam köyünde geçirerek, yaklaşık 900 kilometrelik yolu göze alıyor. Bu tutku, onun arıların yaşamına ve doğa ile bütünleşmiş bu güzelliklere olan merakını her geçen gün artırıyor.

Bir yıl önce katıldığı arı yetiştiriciliği kursu sayesinde bu alana ilk adımını atan Eymür, İstanbul’da toplam 5 kovanla başladı. Deneyim kazandıkça ve ilgisi derinleştikçe, köye taşıdığı kovan sayısını 40’a çıkardı ve arılarına dair gözlemlerini telefonuna kurduğu kamera sistemiyle takip ediyor. Bu hassas ilgisi ve bağ kurma çabası, onu arıcılık yolculuğunda daha ileriye taşıyor.

Arıcılık Yolculuğu ve Köye Dönüşler

İstanbul’da yaşarken, özellikle bahar aylarında köyüne sık sık gelen Eymür, arılarının bakımını üstlenmek ve doğayla iç içe olmak için her hafta sonunu köyde geçiriyor. Köye geldiğinde tarlasında güneş enerjili kamera sistemleri kuruyor ve bu sayede uzaklardan bile arıların durumunu gözetim altında tutuyor. Gidiş gelişlerde toplamda 900 kilometrelik yolu katediyor, böylece arıların yaşam döngüsüne ve ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt vermeye çalışıyor.

Arıların yaşamını merak eden ve onları yakından gözlemleyen Eymür, anlatımlarında bu canlıların yaşam sırlarını keşfetmekle ilgilendiğini söylüyor. “42 günlük hayatlarında neler yapıyorlar, nasıl birkaç yıl boyunca ana arı ve kolonileri devam ettirebiliyorlar?” diye soruyor ve bu gizemi çözmek için kurslara katıldığını belirtiyor.

İlham Veren Doğa ve Çalışma Sevgiyle Büyüyor

Doğayla iç içe olma arzusu ve merakını arz etmek, onu arıcılıkta ilerlemeye teşvik etmiş. İstanbul’daki yaşamını sürdürürken, memleket hasreti ve doğa sevgisi onu bu yolda tutuyor. İlk etapta 10 kovanla başladığı arıcılık serüvenini, zamanda 40 kovanlık büyük bir çabaya dönüştürdü. Lavanta, kekik, biberiye ve adaçayı gibi aromatik bitkiler ekerek, daha temiz ve doğal bir ortam oluşturmayı hedefliyor.

“Bir merakla başladım, şu an ise bu sevgiyle büyüyor” diyen Eymür, süreç boyunca doğanın güzelliklerini keşfetmenin ve paylaştıkça artan bu tutkunun peşinden gidiyor. Köyündeki hayatını, kendisini ve arılarını daha yakından tanımak adına sürekli geliştirmeye devam ediyor.

Arıların Gücü ve Sosyal Medya Paylaşımları

Çocuklarının eğitim hayatını ve günlük farklı aktivitelerini de göz önünde bulundurarak, gidiş gelişlerde ailesine destek oluyor. Arılarının bakımını ve gözlemlerini sosyal medyada “Kraliçenin Arıları” ismiyle paylaştığını belirten Eymür, ilk oğulunu yakaladığında büyük bir sevinçle paylaşmış. “Kendime bu ismi uygun gördüm çünkü kraliçe arı olmadan koloninin devamı mümkün değil.” diyerek, arıcılığın kendisi için ne kadar özel ve anlamlı olduğunu vurguluyor.