Nöbetçi Eczaneler
İzmir’de 30 Haziran’da gerçekleşen patlamaya ait davada yeni gelişme yaşandı.
Torbalı ilçesi Ayrancılar Mahallesi Barış Manço Caddesi’nde 30 Haziran’da şırdan satışı yapılan iş yerinde tüp patlaması nedeniyle Ruken Çağur (31), Konutun Aslan (36), kardeşi Birgül Sarsılmaz (44), Havin Ergin (17) ve Dilek Bağ (24) hayatını kaybetti, 63 kişi de yaralanmıştı.
Patlamanın yaşandığı bina ile etraftaki 10 binada hasar oluşurken öbür iş yerlerinde de hasarlar meydana gelmişti. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı takımlar tarafından olay yerindeki hasar gören bina ve iş yerlerinde hasar tespit çalışmaları yapıldı.
İŞ YERİ 6 AYDIR RUHSATSIZMIŞ
Görevlendirilen 2 müfettiş soruşturma yürüttü. Patlamayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, tüp değiştirdiği öne sürülen M.K. ile Menderes ilçesinde yakalanan işletme sahibi G.K., jandarma tarafından gözaltına alındı. 2 kuşkulu, jandarmadaki süreçlerini akabinde çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Patlamanın meydana geldiği iş yerinin 6 aydır ruhsatsız olduğu ortaya çıktı. Şüpheliler hakkında Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “taksirle birden fazla insanın vefatına ya da yaralanmasına neden olma” hatasından 15’er yıla kadar mahpus cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Torbalı Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Torbalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık işletmeci G.K., SEGBİS aracılığıyla katıldı. Tüpü değiştirdiği sav edilen tutuklu sanık M.K. ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan tüp firmasının Ege bölge sorumlusu O.İ. ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada, tüp firmasının eski işletmecisi G.B. şahit olarak söz verdi. G.B., iş yerini M.K.’ye tüp firmasının bilgisi dahilinde devrettiğini, firmanın rastgele bir eğitim zaruriliği koşulu belirtmediğini söyledi. Sanayi tipi tüplerin yalnızca sanayi faaliyetleri yürüten işletmelerde kullanılabileceğini belirten G.B., “M.K.’nin daha evvel tüpçülük yapmadığını biliyordum” dedi.
“EN HATASIZ KİŞİ BENİM”
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, uzman raporlarında soru işaretleri bulunduğunu belirterek ek rapor alınması gerektiğini söyledi ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Kelam alan işletmeci G.K., patlamanın tüpten kaynaklanan gaz kaçağından yaşandığını savundu. “Ben de orada ölebilirdim. Belediye gelip tüpü gördü ancak rastgele bir müdahalede bulunmadı. En hatasız kişi benim” diyerek tahliyesini istedi. Sanık M.K. de suçlamaları reddederek, “Tüpü kusursuz biçimde teslim ettim. Tek hatam tüp değiştirme evrakımın olmayışıdır” tabirlerini kullandı.
İŞLETMECİ TAHLİYE EDİLDİ
Aranın akabinde kararını açıklayan mahkeme heyeti, yine uzman raporu alınmasına gerek görmedi. Heyet, işletmeci G.K.’nin tahliyesine, yurt dışına çıkış yasağı ve konutu terk etmeme halinde isimli denetim önlemi uygulanmasına karar verdi. Öteki sanık M.K.’nin ise tutukluluk halinin devamına hükmedildi.
Eksikliklerin tamamlanması için dava ileri bir tarihe ertelendi.