Kayseri Erciyes Üniversitesi, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Gazze ve Filistin konulu konferansına izin vermeyerek programın iptal edilmesine sebep oldu. Bu gelişmenin ardından sosyal medyada ve çeşitli platformlarda farklı tepkiler yükselmeye başladı.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Gözel, duruma ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Gözel, yaşananlara kamuoyunun ‘bu saygısızlık devlet adabına da aykırıdır’ diyerek tepki gösterdi ve olayı detaylarıyla anlattı.
Açıklamalar ve Olayın Gelişimi
Gözel, yaptığı paylaşımda, Profesör Doktor Sn. Ahmet Davutoğlu’nun, Kayseri Erciyes Üniversitesi’nden davet aldığı ve “Gazze ve Filistin” temasıyla gerçekleştirilecek olan ve “21. Yüzyılda Adalet Arayışı ve Diplomasi” adlı konferansı için onay aldığını belirtti. Konferans, iç siyasetten tamamen uzak bir şekilde planlanmıştı ve mutabık kalınmıştı.
Ancak olayın ortaya çıkışıyla birlikte programın iptal edilmesi, rektörlük tarafından yüksek sesle talimatlandırıldı. Gözel, bu durumu şöyle açıkladı: “Rektörlük, programın yapılmaması için dekanlıkları arayarak, ‘Tüm salonları doldurun, başvuru dahi alınmasın’ şeklinde talimat verdi.”
Yıllarını bu tarz organizasyonlara adayan biri olarak, olanlara alışık olmadığını ve bu tarz oyunları çok iyi bildiğini vurguladı. Gözel, sözlerine şöyle devam etti: “Ellinin üzerinde üniversitede konferans verdim, iki yüze yakın etkinlik düzenledim. Bu ayak oyunlarını iyi tanırım.”
Saygısızlık ve Duyarlılık
Gözel, ayrıca, üniversitenin bu tutumunun akademik ahlaka ve devletin temel ilkelerine aykırı olduğunu dile getirdi. Rektörlüğün, Sn. Davutoğlu’na karşı sergilediği tavrın, bir ilim adamına ve aynı zamanda bir devlet adamına hakaret olduğunu vurguladı. Gözel, şu ifadelere yer verdi: “Bu saygısızlık, devlet adabına da aykırıdır.”
Öte yandan, Ahmet Davutoğlu’nun 16-21 Ekim tarihleri arasında Londra ve Oxford Üniversiteleri’nde Gazze temasıyla çeşitli konferanslar vereceği öğrenildi. Birçok ülkeden ve çeşitli üniversitelerden davet alan önemli bir akademisyenin kendi ülkesinde böyle bir muamele görmesi, durumu daha da anlaşılmaz kılıyor.
Sonuç olarak, yaşanan gelişmeler ülkemizde akademik özgürlükler ve devlet disiplinine ilişkin önemli soruları gündeme getirirken, olayın detaylarını tarafların anlayışla karşılaması ve çözüm arayışlarının hız kazanması bekleniyor.