Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’de hızla gelişen kentsel dönüşüm projeleri, sadece altyapı ve yaşam alanlarının yenilenmesini değil, aynı zamanda halk sağlığı açısından da önemli etkilere sahip. Eski yapıların yıkım süreçlerinde ortaya çıkan asbest maruziyeti, özellikle çevre ve insan sağlığı açısından ciddi endişelere neden olmaktadır. Yapılan çalışmalar, bu maddelerin solunum yolu hastalıklarına yol açabileceğine dikkat çekmektedir.
Türk Toraks Derneği’nin yayımladığı bildiride, eski binalardan kalan asbestin yıkım sonrası hava ile çevreye yayılma olasılığı vurgulanmıştır. Uzmanlar, bu durumun özellikle solunum sistemi hastalıklarını tetikleyebileceği konusunda uyarıyor. Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Sekreteri Dr. Öğretim Üyesi Feride Marım, “Kentsel dönüşüm süreçlerinin ülkemizdeki asbest maruziyet seviyesini artırmış olabileceği göz önüne alınmalı,” diyerek, özellikle 2010 yılından önceki binalarda kullanılan asbest malzemelerine dikkat çekiyor.
Marım, Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de uzun süredir devam eden kentsel dönüşüm faaliyetlerinin, yıkımlar sırasında serbest kalan asbest liflerinin çevreye yayılmasını kolaylaştırdığını belirtiyor. Bu da ilerleyen yıllarda asbest kaynaklı hastalıkların artışına zemin hazırladığı görüşünde. Ayrıca, doğal afetler sonrası yıkımların da riskleri artırdığını ekliyor: “Deprem felaketleriyle ilişkili yıkımlar da bu riskleri büyütmekte.”
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ethem Yıldız ise, özellikle çalışma ortamlarından gelen risklerin uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine vurgu yapıyor. Yıldız, mezotelyoma, akciğer kanserleri ve kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH) gibi hastalıkların bu risklerle bağlantılı olduğunu belirtiyor. Son olarak, “İş sağlığı ve çevresel risklere yönelik önleyici politikaların hayata geçirilmesi önceliklerimiz arasında olmalı” diyerek, bu konuda harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor.