Hatıran, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel ve Azmi Karamahmutoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen kapsamlı bir görüşmede, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin geleceği detaylıca ele alındı. Toplantılar sırasında, bölgenin enerji güvenliği, güç dengeleri ve bölgesel aktörlerin tutumları üzerinde duruldu ve bu kapsamda çeşitli stratejiler tartışıldı.
Bu ziyaretin ardından, heyet Cumhurbaşkanı Tatar’a seçim sürecinde açık desteklerini ifade edip, güven ve dayanışmanın önemli olduğunu gösterdi. Aynı zamanda, toplantıya katılan uzmanlar ve temsilciler, bölgedeki istikrarın korunmasında ülkeler arasındaki uyum ve ortaklıkların kritik olduğunu vurguladı.
Güvenlik ve Egemenlik Vurguları
ASAV Başkanı Murat Doğanay, açıklamalarında, KKTC’nin egemenliğinin Türkiye’nin güvenlik stratejisiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. “Kıbrıs Türk halkının iradesine sahip çıkılması, Mavi Vatan hakimiyetimizin temel unsurlarından biridir” diyerek, KKTC’nin bölgedeki stratejik önemine değindi ve varlığının Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki güvenliğinin sigortası olduğunu ekledi.
Görüşlerin Güncel Durumu
Prof. Dr. Ümit Özdağ, Kıbrıs’ta federasyon planlarının artık güncelliğini yitirdiğine dikkat çekerek, “En gerçekçi çözüm, iki bağımsız devletin varlığıdır”. Ayrıca, Güney Kıbrıs ile İsrail arasındaki yakınlaşmanın yakından takip edilmesi gerektiğine vurgu yaptı ve “KKTC’nin yeni bir Filistin’e dönüşmesine izin verilmemelidir” şeklinde ifadeler kullanıldı.
KKTC ve Türkiye İlişkileri
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, toplantıya katılanlara memnuniyetini dile getirdi ve “Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve egemenlik mücadelesi, Türkiye’nin desteğiyle Doğu Akdeniz’deki istikrarın en temel güvencesidir” şeklinde sözler sarf etti. Bu ziyaret ve görüşmeler, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın kurumsal temellerini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Son olarak, bu diplomatik girişimlerin, bölgedeki güvenlik mimarisine yönelik ortak vizyonun pekiştirilmesi ve seçimler öncesinde demokratik dayanışmanın güçlenmesi açısından büyük önemi olduğu kaydedildi.