Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kışlık Kıyafet Fiyatlarındaki Artış ve Ekonomik Etkiler

Kışlık kıyafet fiyatlarındaki artışın ekonomik etkileri ve tüketici davranışları üzerindeki sonuçları hakkında detaylı bilgiler burada. Güncel analizler ve öneriler.

Kışlık kıyafet fiyatlarındaki artışın

Hava koşullarının soğumaya başlamasıyla birlikte vatandaşlar, kışlık kıyafet alışverişi için planlar yapmaya başladı. Ancak, bot ve mont fiyatları neredeyse asgari ücret seviyesinin yarısına ulaşmış durumda ve alışveriş yapmak pek çok dar gelirli için imkânsız hale geldi. Bu yüksek fiyatlar, özellikle enflasyon ve ekonomik sıkıntılarla boğuşan aileler için ulaşılmaz seviyelere çıktı. Üretici ve perakendeciler ise yüksek maliyetlerin fiyatlara yansıdığını, ancak enflasyonun üzerinde bir artış sağlayamadıklarını belirtiyorlar.

2021 kur krizinden bu yana, özellikle alt ve orta segmentteki mağazalardan alışveriş yapmak büyük bir lükse dönüştü. Vatandaşlar, yeni sezonun başındaki fiyatlarla şimdiki fiyatlar arasında büyük farklar olduğunu ve uygun fiyatlı ürünlere ulaşmanın zorlaştığını dile getiriyor. Kışlık alışverişleri ertelenerek indirim dönemlerini bekleyen tüketiciler, fiyat artışlarının onları zorladığını ifade ediyor. Üreticiler ise maliyet artışlarını yeterince fiyatlara yansıtamadıklarını ve sektörün ekonomik açıdan ciddi zorluklar yaşadığını söylüyorlar.

Fiyat Artışlarının Ekonomik ve Perakende Sektörüne Etkisi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, 2025-2026 sezonundaki fiyat değişimlerinin geçen yıla kıyasla oldukça sınırlı kaldığını belirtiyor. Fayat, “Enflasyonun %25-30 civarında devam etmesini öngörürken, maliyetleri tam anlamıyla yansıtmakta güçlük çekiyoruz. Bu nedenle, sezon ürünlerine yönelik fiyat artışları yalnızca %20 seviyesinde gerçekleşti. Aynı zamanda perakende satışlar %20 ila %35 arasında azaldı ve sezon başı fiyatlar karşısında tüketici alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullanıyor.

Sektörde 2026’nın Sıkı Geçeceği Tahminleri

Global hammadde fiyatlarındaki düşüşe rağmen, Türkiye içindeki iplik ve kumaş üreticilerinin kur baskısı nedeniyle fiyatlarda ciddi bir azalma görülmüyor. Fayat, 2026 bahar ve yaz sezonunda üretim ve perakendede fiyatlardan önemli artışlar bekliyor. “Hem enflasyonun devam etmesi hem de kur baskısı sektörü zor durumda bırakıyor. Bu durum, üretim ve satış fiyatlarının en az %30 artmasına yol açacak. Aynı zamanda, sıkı para politikaları ve kurdaki baskı, iç ve ihracat pazarında üreticilerin karını azaltıyor”.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Toygar Narbay, iç pazarda en büyük sorunun yüksek kira maliyetleri olduğunu vurguluyor. Narbay, “Perakendeciler, alışveriş merkezlerindeki yüksek kira zam talepleri nedeniyle fiyatlarını artırmak zorunda kalıyorlar. Ayrıca, banka faizlerinin yüksek olması ve komisyonların düşürülmemesi, sektörde maliyetleri arttırıyor ve fiyatlara olumsuz yansıyor” diyor.

Fiyatlarda Enflasyonun Altında Bir Artış

Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, son bir yılda sektörün fiyat artışlarının TÜFE oranlarının üçte biri kadar olduğunu belirtiyor. “Yüksek kira artışları ve kontratların uzun süreli olması, perakendecilerin elini zorlaştırıyor. 10 yıl dolan kontratlarda %600’lere varan kira artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Kiracılar, bu yükü fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyorlar”. Bu durum, sektörün ekonomik açıdan ciddi bir sıkıntı yaşamasına neden oluyor ve tüketici fiyatlarını doğrudan etkiliyor.