Nöbetçi Eczaneler
AK Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen ve 81 ilde yürütülen “Yeşil Dönüşüm ve İklim Farkındalığı Programı”nin Kocaeli buluşması büyük ilgi gördü. Program, iklim değişikliği ile mücadele, sürdürülebilir ekonomi ve yeşil kalkınma konularını bir araya getirerek, yerel ve ulusal aktörleri bir araya getirdi. Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi temsilciler ve sektör temsilcileri katıldı.
AK Parti Kocaeli İl Başkanı Dr. Şahin Talus’un ev sahipliğinde yapılan 111. Genişletilmiş İl Danışma Meclisi’nde, birçok konu ele alındı. Program kapsamında, Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer, iklim değişikliği ile mücadelede yeni yasal düzenlemelerin ve sürdürülebilir projelerin önemine dikkat çekti. Tuncer, özellikle İklim Kanunu’nun çevre, ekonomi ve istihdam alanlarına katkı sağlayacağını belirterek, yeşil ekonominin büyümesine vurgu yaptı.
Yeşil Ekonominin Ekonomiye ve Çevreye Katkısı
Sevilay Tuncer, sağlıklı ve temiz bir doğa için doğayı ne kadar az kirletirsek, o kadar az temizlik ve onarım maliyetiyle karşılaşırız. Bu maliyetlerin azaltılması, doğrudan ülke ekonomisine geri dönerek, sürdürülebilir kalkınmayı destekler. Yenilenebilir enerji, geri dönüşüm ve enerji verimliliği teknolojileri, yeni sektörler oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda binlerce kişiye istihdam olanağı sağlar. İklim Kanunu ile birlikte, hem çevreyi koruma hem de ekonomi ve istihdam alanında güçlü bir yapıya ulaşmak mümkün hale gelir.
İş dünyası ve kamu kurumları, Proje ve yasal düzenlemeler sayesinde, çevre dostu teknolojilerin kullanımını artırmakta. Ayrıca, Sıfır Atık Projesi gibi bilinçlendirme ve toplumsal dönüşüm projeleri, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar olarak öne çıkıyor. Bu projeler, sürdürülebilir yaşamın temel taşları olarak kabul edilmekte ve iklim kanunu içerisine de entegre edilmekte.
Avrupa Birliği ve Türkiye Arasındaki Fiyat Mekanizmaları
Sevilay Tuncer, Avrupa Birliği’nin 1 Ocak 2026 itibariyle karbon vergisi uygulamasına geçeceğini hatırlatarak, Türkiye’nin buna uyum sağlamak amacıyla emisyon ticaret sistemi kurduğunu belirtti. İhracat sektörümüzde yaklaşık %40 oranında Avrupa Birliği’ne bağımlı olarak, bu düzenlemenin sürdürülebilirliği ve rekabet gücü açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Her ilin ayrı iklim riskleri göz önüne alınarak, vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları oluşturulacak. Bu kurullar, yerel iklim sorunlarını tespit edecek ve uygun çözüm yolları geliştirecek. Ayrıca, iklim risklerini azaltacak entegre afet yönetimi sistemleri de hayata geçirilecek. Kanun ayrıca, yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve yenilenebilir enerji yatırımlarının teşvik edilmesini öngörüyor.
Bu kapsamda, toprak ve suyun korunması ve sera gazı emisyonlarının azaltılması temel hedefler arasında bulunuyor. Böylelikle, hem doğa hem de ekonomi açısından sürdürülebilir bir gelecek tesis ediliyor.