Belediye Başkanı Mansur Yavaş, son dönemde gündeme gelen ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2021-2024 yılları arasındaki konser harcamalarına yönelik başlatılan usulsüzlük soruşturması hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yavaş, bu soruşturmanın siyasi temeller taşıdığını ve adil yargıdan uzakta, yürütülen operasyonların amacının kendisini ve halkı yıpratmaya çalışmak olduğunu ileri sürdü.
Konuşmasına, “Yapılan soruşturmalar, herhangi bir gerçekliği olmayan operasyonlardır. Herkes yargılanır, suçlu bulunursa da cezasını çeker. Ama burada amaç, apar topar suçlu ilan etmek ve siyasilerin de açıkça karıştığı böyle bir girişimin parçası olmak. Bu tamamen bir siyasi saldırıdır ve Mansur Yavaş’ı itibarsızlaştırma operasyonudur” diyerek başladı.
Yavaş, Beypazarı’nda düzenlenen 28. Uluslararası Beypazarı Festivali kapsamında yaptığı açıklamada, mülkiye müfettişlerinin önceki incelemelerinden ve operasyonlardan bahsetti. “Genel hukuk prensipleri, hiçkimse gece yarısı veya sabaha karşı evlerinden alınamaz; davetiye ile çağrılır. Ama ne yazık ki, şu an itibariyle bunun tam tersi oluyor” dedi. Ayrıca, insanların uzun yıllardır kamu hizmeti yapan çalışanlar olduğunu ve çağrıldıklarında ifadeye gelmeye hazır olduklarını vurguladı.
Yavaş, soruşturmanın siyasi bir operasyon olduğunu ve eski Belediye Başkanı Melik Gökçek’in gece vakti yaptığı tweetlerle operasyonun haber olduğunu belirterek, “Operasyonu kim düzenliyor? Gökçek ailesi mi, adliyenin kendisi mi? Bu soruların cevabını hep birlikte göreceğiz” dedi. Ayrıca, mülkiye müfettişlerinin önceki incelemelerinin ardından ortaya çıkan raporlarda yaklaşık 153 milyon TL’lik kamu zararının tespit edildiğine dikkat çekti ve bu zararın kaynağını sorguladı.
“İşte gerçek adalet burada!” diyen Yavaş, savcının şüphelilerin ifadelerini ve delilleri toplama konusundaki yetkisini kullanmadığını ve bunun adil olmadığını belirtti. Ayrıca, tutuklamalar ve ifadeler alınmadan yapılan operasyonların, adil yargılama ilkesine aykırı olduğu görüşünde. “Bürokratların usulsüzlükleri ortaya çıkar çıktıktan sonra, suçlamalarla karşılaşan kişiler şüpheli konumuna getiriliyor. Ama aynı mülkiye müfettişleri, bu süreçte hazırladıkları raporlarla ciddi kamu zararları tespit etti. Bu yüzden herkesin adil yargılanması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Son olarak, siyasilerin adliye süreçlerine müdahale etmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Yapılacak tek şey, soruşturmalar tamamlandıktan sonra herkesin yargılanmasıdır. Kimse adalet duygusundan sapmamalı, suçlulardan hesap sorulmalı. Siyaset ve yargı sınırlarını aşan bu tür girişimler, ülkemizin hukuki düzenine ve toplumsal barışına zarar verir” ifadelerini kullandı.