Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde bulunan ve yaklaşık 5.000 yıl öncesine uzanan geçmişiyle dikkat çeken Maydos Kilisetepe Höyüğü’nde sürdürülen kazı çalışmalarında yeni ve çarpıcı bulgular elde edildi. Bu veriler, geleneksel olarak anlatılan Troya Savaşı’nın mitolojik anlatımların ötesine geçerek, gerçek tarihsel olaylara ışık tutuyor.
Arkeolojik araştırmaları yürüten ve kazıların başında bulunan Doç. Dr. Göksel Sazcı, elde edilen buluntular ışığında savaşın taraflar arasında farklı bir konjonktürde gerçekleştiğini öne sürüyor. Sazcı, “Burada ortaya çıkan izler, Troya Savaşı’nın Troyalılar ile Traklar arasında değil, muhtemelen Anadolu ile Ege Koalisyonu arasında geçen bir savaş olduğunu gösteriyor” diyerek bulgularını özetliyor.
Yenilikçi Bulgular ve Çalışmaların Amacı
2010 yılından beri yürütülen kazıların ekibiyle birlikte, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Göksel Sazcı önderliğinde gerçekleştiriliyor. Bu yılki kazılar sonucunda ise, özellikle Tunç Çağı’na ait kalıntılara odaklanıldı. Bu çalışmalarda amaç, Troya’daki geçiş dönemlerini ve tarih öncesi olayları daha iyi anlamak olarak belirlenmiş durumda. Özellikle, Troya’nın “karanlık dönem” dediğimiz ve mitolojik anlatımla bağlantılı yaklaşık 1200’lü yıllardaki savaş dönemine ışık tutmayı hedefliyorlar.
Buluntular ve Savaşın Gerçekleri
Sazcı, “Kilit nokta, Maydos Kilisetepe Höyüğü ile Troya Höyüğü’nün büyüklükleri ve çağdaş yerleşim olduklarıdır. Burada 1200’lerde gerçekleştiği düşünülen bir savaş ve yangın tabakası bulunuyor. Ancak yeni bulgular, savaşın anlatıldığı gibi Troyalılar ve Yunanlılar arasında değil, farklı bir tarafın -özellikle Trakların- sebep olduğu yönünde. Üstelik, savaş sonrası Trak kalıntılarının savaş alanında kaldığını ve yangın tabakasının ise mevcut olmadığını gözlemliyoruz,” ifadelerini kullanıyor.
Çeşitli ok uçları ve yeni seramik türleri, savaş sonrası bölgede Trakların yerleşmeye başladığını ve burada yeni bir kültürel dönemin şekillendiğini gösteriyor. Ayrıca, mimari yapılar ve temel taşları gibi buluntular da, savaşın ardından ortaya çıkan yeni yaşam biçimini ve yerleşim alışkanlıklarını ortaya koyuyor. Bu da, 辘mitolojik anlatıların ötesinde, Troya ve Traklar arasında savaşın farklı bir bağlamda gerçekleştiğinin göstergesi olabilir.
Mitoloji ve Arkeoloji Arasındaki Farklılıklar
Sazcı, “Troya kazılarında bulunan yangın tabakasındaki Trak kalıntıları, savaşın anlatılan şekliyle Yunan ve Anadolu koalisyonları arasında değil, Traklar ile Troyalılar arasında geçtiğini ortaya koyuyor. Çok sayıda seramik ve mimari buluntuyla desteklenen bu veriler, savaşın mitolojik anlatıların aksine, Trakların tarafında gerçekleştiğine işaret ediyor,” şeklinde açıklamada bulunuyor.
Son olarak, “Elde edilen buluntular, Trakların, savaş sonrası bu bölgeye göç ettiğine ve aslen Troya’daki yıkımdan sonra bölgede yaşamaya devam ettiğine işaret ediyor. Bu da, mitolojik anlatılar yerine, gerçek arkeolojik verilerin savaşın tarafları ve olay akışını farklı bir perspektiften aydınlatması anlamına geliyor,” diyerek sözlerini tamamlıyor.