Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Meclis’te 2026 Bütçesine Yönelik Sarsıcı Eleştiriler ve Ekonomik Gerçekler

Meclis’te 2026 bütçesine yönelik sert eleştiriler ve ekonomik gerçekler hakkında kapsamlı analiz. Güncel detaylar ve değerlendirmeler için okuyun.

Meclis'te 2026 bütçesine yönelik

TBMM Genel Kurulu’nda hafta başında başlayan bütçe tartışmaları sırasında sert ve anlamlı değerlendirmeler yapıldı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, hükümetin hazırladığı 2026 bütçesini “tükeniş ve tüketiş bütçesi” olarak tanımlarken, dolaylı vergilerin halk yükünü arttırdığını vurguladı. Çömez, “Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan virgülü dahi değiştirilmeden geçen metin, Meclis’in temel işlevlerini gölgelemekte” dedi.

2026 bütçesinin toplam giderinin 18,9 trilyon TL ve gelirinin 16,2 trilyon TL olduğunu belirten Çömez, bu rakamların ilk gün itibarıyla 2,7 trilyon TL’lik açık bıraktığını gösterdi. “Bu bütçe, üretim, yatırım ve istihdama değil, milletin sırtına bindirilen dolaylı vergilere dayanmakta. Toplam gelirlerin %85’i vergilerden, bunun %61‘i ise dolaylı vergilerden oluşuyor. Bu da halkın zenginle yoksul olarak eşitlenmiş gibi aynı ağır yükü taşıdığını gösteriyor” açıklamasını yaptı.

Fazla Dikkat Gerektiren Yüksek Faiz Giderleri

Çömez, faiz ödemelerindeki artışa dikkat çekerek, 2026 için öngörülen faiz giderinin 2 trilyon 742 milyar TL olduğunu hatırlattı. “Vatandaş her gün yaklaşık 7,5 milyar lira faiz yüküyle karşı karşıya kalıyor. Bu, uzun yıllardır süregelen yanlış politikaların ve servetların yol açtığı maliyetin karşılığıdır” diye ekledi.

Sosyal Politikalarda Endişe Verici Durumlar

Çömez, iktidarın sosyal politikalarını eleştirerek, doğurganlık oranındaki dramatik düşüşü gündeme taşıdı. “İktidara gelindiğinde 2.5 olan doğurganlık oranı, şu anda 1,4 seviyesinde. Ülkenin çocuklarına bakacak gücü kalmamış. Artık her yeni doğan küçük, 265 bin lira borçla dünyaya geliyor. Ayrıca 0-5 yaş arası çocuk ölüm oranı binde 12,8’e yükseldi; Avrupa ortalaması ise binde 3,4. Neden bizim çocuklarımız daha fazla ölüyor? Çünkü, toplum açlıkla boğuşuyor.”

Açlık ve Gelir Dağılımındaki Eşitsizlik

Çömez, gelir dağılımındaki ciddi uçurumlara vurgu yaparken; ülkenin yaklaşık 24 milyon vatandaşının açlık sınırının altında yaşadığını söyledi. “Halkın yaklaşık üçte ikisi, temel gıda ve ihtiyaçlar karşısında zorluk yaşıyor. Siz hangi ekonomik mucizeden söz ediyorsunuz?” diye sordu.

Kredi ve Borçlar Krizi

Türkiye’de toplam 140 milyon kredi kartı bulunduğunu belirten Çömez, “Bir yıl içinde kart borçlusu sayısı 1,8 milyon kişi artarken, kart borcu ortalaması 88 bin lira iken 124 bine yükseldi. Ayrıca, bireysel krediler yüzde 142 artışla 261 milyar liraya çıktı. Batık krediler ise yıl sonunda yüzde 92 artış göstererek 557 milyar lirayı aştı. Bu veriler, ekonomide ciddi bir çöküşü işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

İcra ve İflasların Alarm Verici Durumu

Çömez, icra ve iflas dosyalarının sayısının 25 milyonu geçtiğine ve konkordato taleplerinin son üç yılda katlandığına dikkat çekti. “Ekonominin tüm göstergeleri alarm veriyor. Tekstil sektörüne hükümetin sunduğu destek açıklamalarını ise oldukça gerçekçi olmayan bir tablo olarak niteledi. “Diyarbakır ve Batman gibi şehirlerde üretim yapan fabrikalar kapanmakta, yüz binlerce işsiz kalmakta. Son beş yılda, sektörde 400 bin kişilik istihdam kaybı yaşandı.”

Genç İşsizliğin Üzücü Boyutları

Genç işsizliğin 5 milyona dayandığını söyleyen Çömez, Sağlık Bakanlığı’nın açtığı 3 bin 170 temizlik görevlisi pozisyonuna 1,6 milyon adayın başvurduğunu kaydetti. “Her bir kadroya ortalama 440 kişi başvuruyor. Bu tablo, ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısının ne kadar büyük sorunlar içerdiğinin açık göstergesidir.”

Çömez, dış ticaret açığının ise 1.5 trilyon dolara ulaştığını belirtti. “23 yılda toplam ihracat 3.2 trilyon dolar olurken, ithalat 4.7 trilyon doları aştı. Bu, rekor diyebileceğiniz bir performans mı?” diye sordu. Ayrıca, sözlerini, yurttaşlara çağrıda bulunarak tamamladı: “Önümüzdeki iki hafta boyunca Meclis’te Türkiye’nin gerçek sesi ve umut ışığı olmanız dileğiyle… Bu bütçe sadece sarayın bütçesidir, ve yine milletimiz bu bedeli ödemeye devam edecektir.”