Almanya’da doğup büyüyen ve kariyeri boyunca pek çok farklı kültürü deneyimlemiş olan Mesut Özil, gurbetçilik, kimlik ve Türkiye ile olan bağlarına dair samimi açıklamalarda bulundu. Kendisi, genç yaşlardan itibaren Türkiye’de yaşamayı hedeflediğini ve bu hayali gerçekleştiği için büyük bir şükür duyduğunu belirtti.
Türkiye’ye geliş ve gelişen bağlılık konusunda görüşlerini paylaşan Özil, “Almanya’da her ne kadar başarılı olursam olayım, insanların bakışları değişmiyor; ‘Türk’sün’ deniyor. Türkiye’ye geldiğimde ise, bazen kendi değerlerimizin tam olarak anlaşılmadığını fark ediyorum,” diyerek duygularını dile getirdi. Gurbetçiler için bir başka önemli nokta ise, güçlü bir bağı koparmadıklarını ve Türk kimliğini her zaman yaşatmaya devam ettiklerini vurguladı.
Gurbetçiler ve Türk Kimliği
Yıllar önce Makedonya’da yaşadığı deneyimlere de değinen Özil, “İstanbul Çay Ocağı” isimli mekânda, dönemin ruhunu yansıtan unutulmaz anılarını anlattı. O dönemde, Cumhurbaşkanımızın değişen siyasi duruşu ve Türkçe’nin gizli saklı kullanımı konusundaki gözlemlerini dile getirdi. Özil’e göre, bu tutum ve yaşanmışlıklar, yurtdışında yaşayan Türklerin özgüveninin artmasına büyük katkı sağladı.

Özil, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yurtdışında yaşayan Türkleri güçlendirdi. Kendisi, bize ‘Bir olalım, beraber olalım’ ruhunu aşıladı,” diyerek liderimizin etkisini özetledi. Ayrıca, Almanya’daki camilerin bugün gördüğümüz haline, Erdoğan’ın vizyonunun büyük katkıları olduğunu sözlerine ekledi.
Futbol ve Aile Anıları
Yabancı futbol arkadaşlarıyla yaşadığı özel anılardan bahseden Özil, annesinin elini öpmesi sırasında arkadaşlarının şaşkınlık yaşadığını ve bunun, “Cennet annelerin ayaklarının altında” sözünün anlamını paylaşmasına vesile olduğunu anlattı. Annesinin pişirdiği lahana dolması ve menemenin, onun en sevdiği yemekler arasında olduğunu söyledi. Yaşadığı deneyimler, Türkçe’nin ve geleneklerin ona ailesinden kalan en kıymetli miraslar olduğunu gösteriyor.

Gençlik yıllarında “Soğanlı mı, soğansız mı?” diye sorulması üzerine Özil, “Tabii ki, soğanlı,” diyerek samimiyetini ortaya koyuyor. Ayrıca, kendisine genç yaşta ne önerilerde bulunurdu sorusuna ise, “Genç Mesut’a, ‘Daha önce hanımla tanışıp, baba olmayı çok isterdim’ derdim,” yanıtını verdi.
Futbolu ve Geleceği Anlatıyor
Futbolcular Arda Güler ve Kenan Yıldız gibi genç yeteneklere olan destek ve sevgi dolu mesajlarını paylaşan Özil, “Dünyanın en büyük sahnelerinde kendilerini gösteren gençlerimizi gururla izliyorum,” dedi. En ünlü isimlerinin telefonu ise, “Sayın Cumhurbaşkanım,” diye başlamasıyla dikkat çekiyor.

Türkiye’deki siyaset ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki düşüncelerini de paylaşan Özil, “Sayın Cumhurbaşkanımız, 2010’dan beri tanıyorum. O, milletinin ve ülkesinin çıkarları için yorulmadan çalışıyor,” diyerek takdirini dile getirdi. Ayrıca, “Çok mücadele ediyor ve bu, benim de kabul ettiğim bir duruş,” ifadeleriyle liderlerine olan güvenini vurguladı.
En beğenilen Futbolcular ve Milli Takım İlişkisi
Futbol kariyerinde Zidane ve Victor Osimhen gibi isimleri örnek alan Özil, “Özellikle Osimhen’in attığı goller, onu Avrupa’da önemli kılıyor,” şeklinde konuştu. Türkiye Milli Takımı hakkında ise, “Oynamak ister miydim? Çok hassas bir konu bu,” diyerek kendisini sınırladı. Kariyeri boyunca Türkiye veya Almanya milli takımlarında oynama tercihiyle ilgili net bir karara varmadığını belirterek, “Sonuçta, olaylar gelişti ve onu kabul etmem gerek,” dedi.
Futbol akademisi kurma planlarına da değinen Özil, “Genç nesillere destek olmak ve onları en iyi şekilde yetiştirmek adına İstanbul Ümraniye’de yeni bir projeye başladım,” diyerek geleceğe dair umutlarını paylaştı.

Gazze ve Dünya Politikası Üzerine Düşünceler
Gazze’de yaşananlara dikkat çeken Özil, “Güçlü bir Türkiye ve birlik olursak, bu zulüm sona erer,” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ sözünü hatırlayarak, “Daha büyük adımlar atmalı ve birlikte hareket etmeliyiz,” diye ekledi. Gazze ile ilgili paylaşımların zamanla azaldığını, ama yine de ülkesine ve dünya sorunlarına duyarlı kalmaya devam ettiğini belirtti.

Son olarak, “Her zaman inandığım gibi, Allah’tan başka güç yok ve bizim birlik olup daha güçlü olmamız gerek,” diyerek konuşmasını tamamladı. Mesut Özil, yaptığı açıklamalarla hem kişisel hem de toplumsal açıdan güçlü bir duruş sergilediğini gösterdi.
Siyasal ve Toplumsal Katılımın Önemi
Programın sonunda, AK Parti’nin kültür ve sanat alanındaki faaliyetlerine vurgu yapan Hüseyin Yayman, “Dünya starı Mesut Özil’in burada olması, bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Bu sohbetler, kültür ve sanat yoluyla Türkiye’yi ileriye taşımanın en güzel örneği,” dedi. Ayrıca, “AK Parti’de siyaset yapmak, bu ülkeye hizmet etmenin en önemli yollarından biri,” diyerek katılımcılara mesaj verdi.
