Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’nin sağlık hizmetlerine erişim noktalarından biri olan MHRS çağrı merkezleri, günlük binlerce hastanın ilk iletişim kanalını oluşturuyor. Ancak, bu merkezlerde çalışanların karşılaştığı aşırı iş yükü ve yoğunluk, zamanla ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Otomatik arama sistemleri, sürekli değişen prosedürler ve belirlenen zaman hedefleri, çağrı merkezi çalışanlarının hem duygusal hem de fiziksel açıdan büyük bir yük altına girmesine neden oluyor.
Her ihalede yüzlerce çalışanın yeniden işe alınıp iş güvencesinin sağlanamaması ve belirsizlik ortamı, çalışanlar üzerinde ağır bir psikolojik baskı oluşturuyor. Özellikle yeni ihale dönemleri sonrası yaşanan gelişmeler, çalışanların ruh sağlığını olumsuz etkiliyor ve tükenmişlik oranlarını artırıyor. Yüksek iş temposu ve artan sorumluluklar, çalışanların motivasyonunu düşürerek, iş verimliliğini de olumsuz etkiliyor.
Çalışanların Yaşadığı Güvensizlik ve Maaş Sorunları
Çalışanlar, maaş artışlarının yöneticilerin aldığı zam oranlarının çok altında kaldığını ve her yeni ihalede bu oranların yine yukarı çekildiğini belirtiyor. Fakat, randevu alan çalışanların oranı değişmediğinden, iş yükü ve çalışma ortamındaki stres artmaya devam ediyor. Günlük ortalama 200-250 çağrı alan çalışanlar, yaklaşık 140 saniyelik süre hedefiyle zorlanıyor; çünkü bazen müşterilere dört farklı randevu ayarlaması yapmaları gerekebiliyor. Bu durum, çalışma sırasında ciddi zaman ve performans baskısına yol açıyor.
Çalışanlar, bu yoğunluk nedeniyle zaman zaman öfke patlamaları ve tükenmişlik yaşadıklarını belirtiyor. Özellikle vatandaşların öfkesi, çalışanlar üzerinde ek bir psikolojik yük oluşturuyor ve onların güncel durumu daha da zorlaştırıyor. Verimsizlik ve stresin sürekli büyüdüğü bu ortamda, çalışanlar kendilerini çaresiz hissediyor ve ruh sağlıkları tehdit altında kalıyor.
Ruh Sağlığı ve Profesyonel Destek İhtiyacı
Modern çalışma hayatında artan stres ve yoğunluk, özellikle çalışanların ruh sağlığını ciddi şekilde etkiliyor. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nin düzenlediği etkinliklerde, stresin doğru yönetilemediği durumlarda tükenmişliğin kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Uzmanlar, çalışanların damgalanma korkusu yaşamadan, erken dönemde profesyonel psikolojik destek almasının önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Kültegin Ögel, özellikle beyaz yakalı çalışanlar arasında hızla artan sanal kumar bağımlılığına işaret ederek, bu tür bağımlılıkların da kapsamlı araştırmalar ve çözümler gerektirdiğini söyledi. Çalışanların, stres ve baskı altında sağlıklı kalabilmesi için sorunların çözümüne yönelik adımların atılması büyük önem taşıyor.