Bayraktar KIZILELMA savaş uçağı tarafından kullanılan görüş ötesi hava-hava füzesi GÖKDOĞAN’da görev yapan, tamamen yerli üretim hedef algılayıcı MİHAL’in detayları ilk defa açıklandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı bütçe sunumunda, MİHAL’in %100 yerli imkanlarla geliştirildiğine dikkat çekti. Bakan, kürsüden gösterdiği bu sistemin, GÖKTUĞ projesi kapsamında yurt dışından temin edilen lazer hedef algılayıcıların, TÜBİTAK SAGE’nin yüksek teknolojik birikimiyle millileştirildiğinin altını çizdi.
MİHAL Projesinin önemi, özellikle yüksek hassasiyet gerektiren savaş ortamlarında kendini gösteriyor. Hedef algılayıcının gelişim süreci, başlangıçta yurt dışı kaynaklardan temin edilen teknolojilere dayanıyordu; fakat günümüzde TÜBİTAK SAGE’nin yaptığı özgün geliştirmelerle tamamen yerli ve milli hale getirilerek mevcut imkanlar kullanıldı.
Gelişmiş Hedefleme ve Savaş Araçlarında Kullanım
Milli hedef algılayıcı MİHAL, özellikle BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN füze sistemlerinde aktif olarak görev yapıyor. Bu sistemler, insansız savaş uçaklarıyla gerçekleştirilen görüş ötesi saldırılarda önemli bir rol üstlenerek, dünyada ilk kez bir insansız savaş uçağı platformundan fırlatılan füzelere yön veriyor.
“Yurt dışından temin edilen teknolojilere güvenmek yerine, kendi imkanlarımızla daha üstün sistemler geliştirmeye odaklandık”, diyen Bakan Kacır, KIZILELMA’nin çeşitli bileşenlerinin yerli üretimini vurguladı. Örneğin, ASELSAN üretimi MURAD AESA radarıyla hedef belirleme sağlanırken, GÖKDOĞAN füzesi ise TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilmiş ve jet motorlu hedef uçakları yüksek doğrulukla imha edebilecek şekilde tasarlanmıştır.
Hedef algılayıcıların en büyük avantajlarından biri, hava savunma sistemlerindeki rolü. Bu sensörler, yakın mesafedeki tehditleri çok yüksek doğrulukla tespit edip, hızlı ve etkin müdahale edilmesine imkan tanıyor. Terminal safhada, hedefin güvenirliği ve vurma oranını artırmak amacıyla kullanılan bu sistemler, aynı zamanda “yakınsama tapası” olarak adlandırılan bir alt sistemle donatılmıştır. Bu sayede, hedefle tam fiziksel çarpışma olmasa bile, en uygun zamanda ateşlenerek mühimmatın etkinliği maksimum seviyeye çıkarılır.
“YERLİ VE MİLLİ SAVUNMA TEKNOLOJİLERİNDE BAYRAĞI Yükseklerde dalgalandırmaya devam edeceğiz”
Kacır, konuşmasında Türkiye’nin platform, radar ve füze teknolojilerindeki bağımsızlık ve yerli üretim kabiliyetine dikkat çekerek, “Kim neyi esirgiyorsa, bilsin ki biz onun daha iyisini üretmeye devam ediyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı. Bu anlayışla, yerli ve milli savunma teknolojilerinin önündeki engellerin aşılmaya devam edeceği vurgulandı.
