Nöbetçi Eczaneler
Yeni dünya düzeninin şekillendiği bu dönemde, Türkiye’nin jeopolitik konumu özellikle stratejik bir mercek altına alınmıştır. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, ülkemizin bu küresel değişim rüzgarları içinde merkezi bir noktada yer aldığını vurguluyor. Özdemir’e göre, eski dünya düzeni çözüldü ve yeni düzen henüz tam anlamıyla oluşum aşamasında. Bu belirsiz ortamda Türkiye, bölgesel ve küresel aktörler arasındaki dengeyi sağlamlaştıran kritik bir konumda duruyor.
Küresel dengenin hızla değiştiği, ticari ittifakların sürekli evrildiği bu ortamda, Doğu Akdeniz, Suriye ve çevre bölgedeki gelişmeler hem büyük fırsatlar hem de ciddi tehditler barındırmakta. Özdemir, bu alanlarda sağlanan gelişmelerin ülkemizi bölgedeki liderlik rolüne biraz daha yakınlaştırdığını belirtiyor. “Türkiye, yeni dünya düzeninin şekilleneceği bu süreçte jeopolitik merkezde yer alıyor.” şeklinde ifadelerine ekliyor.
İç güvenlik ve bölgesel istikrar konusunda da açıklamalar yapan Özdemir, “Terörsüz Türkiye” vizyonunu iç güvenlik meselesi olarak görmediğini, bunun bölgesel güç olma yolunda atılmış stratejik bir adım olduğunu sözlerine ekliyor. Bu vizyonu benimseyenlerin sayısının artmasının, küresel rekabet koşullarında ülkenin güçlenmesine katkı sağlayacağına inanıyor. Göreve geldikten sonra hazırladıkları stratejik planla ilgili de bilgiler veren Özdemir, bu planı üç temel unsur üzerine inşa ettiklerini söylüyor: iç kurumsal kapasitenin geliştirilmesi, üyelerle ticari ilişkilerin güçlendirilmesi ve beklentilerin yönetilmesi.
Uluslararası ve Bölgesel İlişkilerde Güncel Görüşler
Lahey Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan, dünyanın şu anki jeopolitik ve insani krizlerin ortasında olduğunu ifade ediyor. “Dünya, mazlumların ve masumların karşı karşıya kaldığı büyük bir cehenneme dönüşüyor.” diyerek, özellikle Gazze’de yaşanan olaylara dikkat çekiyor. Bu bölgelerdeki haksızlıklar ve hak arama mücadeleleri, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor. Yazgan, “Bir kez daha, mazlumların ve haklarını arayanların sesi olmalıyız.” diyerek, özgürlük ve adalet temelinde dayanışmanın önemini vurguluyor.
Hem Hollanda’da düzenlenen gösterilere hem de bölgedeki gelişmelere değinen Yazgan, “250 bin kişinin destek verdiği mitingler, insan hak ve özgürlükleri açısından önemli sinyaller veriyor.” şeklinde konuşuyor. Ayrıca, Türkiye’nin hızlı bir dönüşüm ve ilerleme kaydettiğine işaret ederek, “400, 500 yıl boyunca gelişen çok şeyimizi, 100 yıl gibi kısa sürede hayata geçiriyoruz.” diyerek, teknolojik ve ekonomik alanda kaydedilen ilerlemeleri anlatıyor.
Türkiye ve Avrupa ilişkilerine de değinen Yazgan, bu bağların hem ekonomik hem de kültürel anlamda köklü olduğunu vurguluyor. “Avrupa, bizim için sadece ticaret değil, aynı zamanda stratejik ortaklık ve güven bağlarını da temsil ediyor.” diyerek, ilişkilerin daha da derinleşeceğine olan inancını dile getiriyor.
Hollanda ve Türkiye Arasında Ekonomik İşbirliği ve Gelecek Planları
Türkiye’nin Amsterdam Başkonsolosu Mahmut Burak Ersoy, iki ülke arasındaki ilişkilerin sadece rakamlarla sınırlı olmadığını, kökenlerinin Osmanlı dönemine kadar uzanan köklü bağlara dayandığını belirtiyor. Ersoy, “Bu ilişkiler, güven, karşılıklı saygı ve kültürel yakınlık temelinde gelişiyor.” diyerek, ortak tarih ve memleketler arası bağların önemine dikkat çekiyor.
Özellikle ekonomik ve ticari alanlarda sağlanan katkıların altını çizen Ersoy, önümüzdeki yıllarda enerji, yeşil ekonomi, dijital dönüşüm ve inovasyon alanlarında çok daha yoğun işbirliklerine şahit olacağımıza inanıyor. “Gelecek, iki ülkenin birlikte hareket etmesiyle çok daha parlak olacak.”
Son olarak, MÜSİAD Hollanda Başkanı Ali Köklü, derneğin sadece bir iş örgütü değil, aynı zamanda ahlak ve vizyonu iç içe geçmiş bir dayanışma platformu olduğunu vurguluyor. “MÜSİAD, kazancı sorumlulukla yoğuran ve ortak akılla hareket eden bir ruha sahip.” diyerek, Avrupa genelinde Türk iş dünyasının temsilinde çeşitli projelere imza attıklarını belirtiyor. Kendilerinin önümüzdeki dönemde dostluk, dayanışma ve ortak kalkınma yanında, yeni işbirliği girişimleriyle de bölgede etkin rol almaya devam edeceğine inanıyorlar.