Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eski Başkanı ve hukukçu Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türkiye Basın Federasyonu (TÜBAF) tarafından düzenlenen ‘Anadolu Sohbetleri’ kapsamında gazetecilerle bir araya geldi. Şentop, ülkenin terörle mücadele politikaları, olası ‘eve dönüş/ topluma kazandırma’ düzenlemesi, yeni anayasa tartışmaları ve önemli mahkeme kararları hakkında detaylı açıklamalar yaptı.
Toplumun güvenliği ve istikrarı açısından kritik şu konulara değinen Şentop, PKK’nın uzun süredir fiilen sona ermiş olduğunu, ancak sadece varlığının değil, etkinliğinin de son bulmasının önemli olduğunu vurguladı. “Terör örgütlerinin Türkiye sınırları içinde tamamen bitmesini istiyoruz. Sınır ötesinde risk oluşturmaya devam eden yapılar ise dikkate alınmalı ve engellenmelidir.”
Terör Örgütleri ve Af Konuları
Birçok kişinin affına ilişkin sorulara yanıt veren Şentop, “Bu, teknik bir mesele. Toplam yapılan suçlar, suç işleyenlerin durumu ve toplumun yeniden kazanılması açısından detaylı değerlendirmeler gerekir. Tüm suçlulara indirim ya da cezasızlık tanımak yerine, belli bir süre suç işlememeleri şartıyla bağışlayıcı düzenlemeler yapılabilir.”

Suriye ve Güvenlik Politikaları
Suriye’nin Kuzeyindeki PKK ve SDG yapılanmalarına ilişkin olarak Şentop, “Türkiye’nin önceliği, Suriye’de birliğin ve bütünlüğün sağlanmasıdır. Bölgedeki PKK bağlantılı grupların yabancı unsurlardan arındırılması en temel hedefimizdir.” diyerek, Türkiye’nin bölgedeki askeri ve diplomatik stratejilerini özetledi.

Ulusal Güvenlik ve Toplumsal Birlik
“Terörsiz bir Türkiye hedefi herkesçe paylaşılan ortak bir vizyon. Bu süreç, sadece devlet güvenlik güçleri değil, toplumun diğer tüm kesimleri tarafından da benimsenmeli.” şeklindeki görüşünü dile getiren Şentop, bu hedefe ulaşmanın en etkili yolunun toplumsal birlik ve dayanışmanın güçlendirilmesi olduğunu söyledi.

Seçim ve Anayasa Tartışmaları
Erdoğan’ın yeniden aday olup olmayacağı yönündeki soruya cevaben Şentop, “Anayasamızda, Cumhurbaşkanı’nın tekrar aday olabilmesine imkan tanıyan düzenlemeler mevcut. Eğer Meclis seçimleri yenileme kararı alırsa, Sayın Cumhurbaşkanı tekrar aday olabilir.” dedi. Ayrıca, “İki dönem sınırlaması, gerekirse değiştirilebilir. Günümüzde, bu sınırlama sadece bir uygulama, anayasal bir zorunluluk değil.” açıklamasında bulundu.

Can Atalay ve Mahkeme Kararları
Çeşitli mahkeme kararlarının ve bireysel başvuru süreçlerinin nasıl işlediğine değinen Şentop, “Anayasa Mahkemesi’nin kararları, başvuranlara yöneliktir ve bağlayıcıdır. İhlal tespit edildiğinde, devletin uygulaması ve hukuki düzenlemeler bu kararlar doğrultusunda şekillenir.” diyerek, yasal süreçlerin önemine işaret etti.
Yeni Anayasa Çalışmaları ve Gelişmeler
Mevcut anayasanın, 1982 darbe sonrası dönemin koşullarını yansıttığını hatırlatan Şentop, “Dünyadaki demokratikleşme ve insan hakları gelişmelerine paralel olarak, yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bu yeni metin, dil, vatandaşlık ve kimlik gibi alanlarda daha kapsayıcı ve özgürlükçü olmalı.” ifadelerini kullandı.
Kimlik ve Anayasa Tartışmaları
Mevcut maddelerin, özellikle dil ve vatandaşlık tanımlarının, günün ihtiyaçları göz önüne alındığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirten Şentop, “Anayasa, birlik ve beraberliği sağlamak için değil, hukukun üstünlüğünü ve temel hakları korumak amacıyla yazılmalı.” dedi. Ayrıca, anayasa metinlerinde kimlikler yerine vatandaşlık temel alınmalı ifadesi önemli bir vurgu oldu.
Dil ve Eğitim Üzerine
42.maddeye ilişkin tartışmalara değinen Şentop, “O dönemin güvenlik kaygıları nedeniyle yazılan bu madde, günümüzde farklı dillerin öğretilmesi limitli ve yasal olarak mümkün. Asıl önemli olan, dil ve eğitim alanında ayrımcılık yapılmaması.” şeklinde görüş belirtti.
Eşitlik İlkesine Dikkat Çekiş
PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine dair düzenlemelerin, “Aynı zamanda anayasal eşitlik ilkesine uygun olmalı. Çok detaylı ve kapsayıcı yasa tasarıları, farklı örgütlerin taleplerine de cevap vermeli.” diyerek, hukuki dengeye vurgu yaptı.
