NASA, güneş sistemimizde yaşamın temel taşlarını oluşturan Riboz ve Glikoz şekerlerinin tespit edildiğini duyurdu. Bu keşif, yaşamın ilk kökenlerine ışık tutarken, özellikle RNA molekülünün yapıtaşı olan Riboz’un asteroidler üzerinde bulunması büyük ilgi çekiyor. Ayrıca, modern yaşamın enerji kaynağı olan Glikoz’un da ilk defa bir asteroitte keşfedilmesi, uzayda yaşama ilişkin yeni umutları beraberinde getiriyor.
Ekipler, özellikle Japonya’da gerçekleştirilen analizlerde, örnekleri doğrudan uzay ortamında topladıklarından, kontaminasyon riskini minimize ederek güvenilir sonuçlara ulaştı. Bu sayede, Dünya dışındaki ortamların bileşenleri büyük ölçüde temizlenmiş ve doğrudan uzay kaynaklarından alınmış oldu.
Doğrudan Uzaydan Toplanan Kimyasal Madde ve Moleküller
Yapılan çalışmalar neticesinde, RNA’nın temel yapı taşı olan Riboz ve enerji üreten Glikoz, asteroidlerde keşfedildi. Bu bulgular, Güneş Sistemi’nin erken dönemlerinde yaşamın gereksinim duyduğu biyokimyasal maddelerin yaygın olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, bu kimyasal maddelerin Dünya’ya ulaşması, yaşamın başlangıcını destekleyen kritik bir rol oynayabilir.

Uzayda Saptanan Polimer ve Antik Yıldız Tozları
Ek çalışmalar, örneklerde daha önce görülmemiş karmaşık yapılar ve polimer benzeri maddelerin bulunduğunu ortaya koydu. Bu maddeler, zamanla sertleşmiş ve yumuşaklıklarını kaybetmiş durumda, ve “uzay sakızı” olarak adlandırılıyor. Uzmanlar, bu yapıların yaşamın oluşumunda öncü kimyasal reaksiyonlara zemin hazırlayabileceğini düşünüyor.
Son olarak, Bennu asteroidi, bilinen tüm uzay materyallerinden %600 oranında daha fazla antik yıldız tozu içeriyor. Bu da, asteroidin kozmik zaman dilimindeki geçmişi ve kimyasal zenginliği hakkında yeni bilgiler sunuyor.
