Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

NSU Mağdurlarından Zschaepe’nin Aşırı Sağcı Programdan Çıkarılmasına Tepki

NSU mağdurlarının Zschaepe’nin aşırı sağcı programdan çıkarılmasına tepkisi, olayın detayları ve toplum üzerindeki etkileri hakkında bilgiler.

NSU mağdurlarının Zschaepe'nin aşırı

Almanya’da 2000 ile 2007 yılları arasında gerçekleşen ve toplamda 10 kişinin hayatını kaybettiği faili meçhul suçlar zincirinde, 8 Türk kökenli mağdurun da bulunduğu Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüyle ilgili gelişmeler devam ediyor. Mağdur yakınları, örgütün hükümlüsü Beate Zschaepe’nin aşırı sağcı dönüşüm programından çıkarılmasını talep ederek, 150 binden fazla kişinin imzasını taşıyan dilekçeleri Alman Parlamentosu’na sundu.

Gönderilen bu önemli dilekçe, özellikle NSU tarafından katledilen Enver Şimşek, Theodoros Boulgarides ve Mehmet Kubaşık’ın yakınları ve temsilciler tarafından teslim edildi. Bu grup arasında, Sosyal Demokratlar ve Sol Parti milletvekillerinin de bulunduğu temsilciler yer aldı. Dilekçeler, üç ayrı klasör halinde toplanmış olup, teslim edilmeden önce düzenlenen etkinlikte mağdur ve ailesinin yaşadığı acılar anlatıldı. Tek tek isimleri anılan kurbanlar, olayların derin etkisi ve devam eden adaletsizliklere dikkat çekti.

Geçmişte, NSU’nun ilk kurbanlarından Enver Şimşek’in kızı Semiya Şimşek, devletin mağdur yakınlarının acısına yeterince önem vermediğine vurgu yaparak, sıkıntılarını ve adalet arzularını dile getirdi. “İşimizi ve onurumuzu koruyacak adalet istiyoruz” diyerek, güvenlik ve haklarımıza sahip çıkılmasını talep etti. Aynı zamanda Theodoros Boulgarides’in kızı Mandy Boulgarides de, toplumda hâlâ derin ırkçılık ve şiddet sorunlarına değinerek, kurumlara ve yetkililere seslendi. “Bizi dinleyin, taleplerimizi dikkate alın” diyerek, halkın sesi olmaya devam ettiler.

Yapılan konuşmaların ardından, imzaları toplanmış bu dilekçeler, ilgili parlamenterlere takdim edildi. Onlar ise, mağdur ailelerinin taleplerinin takipçisi olacaklarını ve adalet için mücadeleye devam edeceklerini sözlerine ekledi. Bu girişim, NSU’nun ortaya çıkışından bu yana mağdurlar ve aileleri tarafından sürdürülen en büyük dayanışma ve adalet talebinin simgesi haline geldi.

İmza Kampanyası ve Gelişmeler

Yakın zamanda, NSU tarafından katledilen kurbanların çocukları, Zschaepe’nin neo-Nazi ideolojisine uygun çıkış programına kabul edilmesine tepki göstererek, 14 Ağustos’ta yeni bir imza kampanyası başlatmıştı. Bu kampanyada, 2 ay boyunca 150 binden fazla kişi destek verirken, mağdurlar ve aileleri, adalet ve hak çözümüne ulaşmak için büyük bir birliktelik sergiledi.

NSU’nun Gelişimi ve Davası

Almanya’nın en büyük ve en karmaşık davalarından biri olan NSU olayı, 2011 yılı sonunda öğrenildi. Faili meçhul cinayetlerin ve bombalı saldırıların sorumlusu olarak gösterilen örgütün gerçek varlığı, Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos’un felaket sonrası öldürülmesiyle ortaya çıktı. Daha sonra, örgütün diğer üyeleri ve Zschaepe tutuklandı ve hukuki süreç başladı. Mahkeme, 2018 yılında yapılan kararlarla, Zschaepe’ye ömür boyu hapis cezası verirken, diğer sanıklar da çeşitli cezalar aldı.

Sanıklar ve mağdurlar, hukuki sürecin her aşamasında kapsamlı savunma ve tanıklıklar sundu. Bu davanın süreci, geniş medya kapsamı ve kamuoyu ilgisiyle, Almanya’nın en büyük insan hakları ve adalet meselelerinden biri haline geldi. Ayrıca, kamuoyunun ve mağdur yakınlarının mücadelesi, ülke genelinde ırkçılık ve aşırılık karşıtı bilinçlenmeyi artırdı ve değişimin başlangıcı oldu.